Pages

Hadise Aşk Kaç Beden Giyer Video Klip İzle



Hadise Açıkgöz, 22 Ekim 1985 günü Anvers yakınlarındaki Mol kasabasında Sivaslı bir ailenin kızı olarak dünyaya geldi. Ailesi Sivas’ın Yıldızeli ilçesinin Fındıcak ve Yavu köylerindendir.On bir yaşında anne ve babası boşanan Hadise’nin bir ablası, bir küçük kız kardeşi ve bir de küçük erkek kardeşi vardır.


Seversen yanılmadan
Korkmadan korunmadan
Döktüğün o yaşsa da
Ah mah olmaz


Gerçeğiyse duygunun
Aldanışlara kanmaz
Aşk demek emek demek
Vah vah olmaz


Ten taşırsa hisleri
Yaşarsa sisleri
Kalp burda der mi?


O, yabancı sözlere
Yalancı gözlere
Güm güm eder mi?


Bir kalp kaç defa sever
Orda bana da var mı yer?
Söylesene sevgilim
Aşk kaç beden giyer?


Her bedeni aşk sanan
Kaç tene o can değer
Aldatansa sevgilim
Bu oyunu kaybeder


Söyle hadi durma aşk kaç beden giyer?
Söyle hadi durma aşk kaç beden giyer?


Bikini Diyetiyle Haftada 3 Kilo Vereceksiniz



Kahvaltıda, yağda iki yumurta, öğlen istenildiği kadar dana jambon yeniyor. Atıştırma olarak yumurta, yulaf kepeği ve doğal vanilla aromasıyla hazırlanan ev yapımı kurabiye tüketilebilir. Akşam yemeğinde ise, küp küp doğranmış dana eti soya sosu ve baharatla yarım saat marine edilerek, tavada çevrilmiş soğanlar ilave edilerek çok yüksek ısıda kısa süre pişiriliyor. Dukan, tatlı olarak ise, limonlu cheesecake önerisinde bulunuyor.


Kırmızı et grubundan yalnızca yağsız biftek veya dana eti yenilebilir. Fakat bunlar sadece ızgara, fırınlama veya yağsız haşlama şeklinde pişirilebilir.
Derisi alınmış tavuk ve hindi.
Sığır veya tavuk böbreği.
Beyaz etli, yağlı, dondurulmuş, kızartılmış, konserve, füme olması farketmeksizin tüm balık türleri.


Günde en fazla 2 yumurta. Kolesterolü olanlar yumurta sarısını haftada 3-4 kere yemeye özen göstermeli.
Tüm yağsız süt ürünleri. Yağsız meyveli yoğurt, günde en fazla 2 kase tüketilebilir.
Tatlandırıcı, baharat, sirke, limon suyu, turşu, soğan, hardal, az tuz, şekersiz ketçap ve sakız da arzu edildiği kadar tüketilebilir.


Microsoft’un Yasakladığı Şifreler



Microsoftun e-posta servisi çok kullanılan “123456¨ gibi kombinasyonlarla birlikte “ilovecats” gibi çok kullanılan şifrelerin de kullanımını yasakladı. Ars Technica’ya göre bu gibi şifreleri kullanan eski kullanıcıların da şifrelerini değiştirmeleri gerekecek.


Microsoft, hesapların hack’lenmesinin önüne geçebilmek için de bir program geliştirdiği biliniyor. Başka kullanıcıların “Arkadaşım hacklendi” diyerek başvurabileceği bu sistem sayesinde kullanıcılar kaybettikleri hesaplarını geri alabilecekler.


Samsung Galaxy Z Cep Telefonu Özellikleri,Fiyatı,Yorumları

Cep Tlefonu denildiğinde son üç yıldır zirveye oynayan Samsungun Galaxy serisinden Z modeli hakkında bilgileri ,Fiyatını ve teknik Özellikleini bulacaksınızı.


Samsung Galaxy S II’nin ”kardeş cebi” Galaxy Z, İsveç’te ortaya çıktı. Galaxy S II’nin “küçük kardeşi” olarak adlandırılan cep, yüksekdonanım özelliklerine rağmen nispeten uygun fiyatıyla tüketicinin dikkatini çekmeyi amaçlıyor.
Cihazın özellilerine gelirsek, Galaxy Z 4.2 inç ekran, 1GHz çift çekirdekli işlemci (muhtemelen Nvidia Tegra 2), Super Clear LCD ekran ve Android 2.3'le beraber geliyor. Bunun yanında 8GB dahili depolama, 5 megapiksel kamera ve HD video kaydı özelliklerine sahip. Cihazın İsveç fiyatının 3.995 kronas, yani 630 dolar olduğu bilgisi veriliyor.



Samsung Galaxy Z Smartphone


Facebook, Twitter ve YouTube sosyal ağ ve paylaşım uygulamalarının önceden yüklü olarak geldiği yeni Samsung Galaxy Z smartphone akıllı telefon 4.2 inç büyüklüğündeki dokunmatik ekranı ve 1 GHz gücündeki işlemcisiyle keyifli ve akıcı bir kullanım performansı sağlıyor. Samsung Galaxy Z cep telefonunundiğer başlıca özellikleri arasında FM radyoyu, medya oynatıcıyı, Wi-Fi bağlantı desteğini ve LED flaşlı, HD kalitesinde video da kaydedebilen 5 megapiksel dijital kamerayı saymak mümkün.


Samsung Galaxy Z Android cep telefonu


5 megapiksel dijital kameralı bir akıllı telefon olan Samsung Galaxy Zsmartphone aynı zamanda entegre GPS fonksiyonuna da sahip. Androidsmartphone telefonlar alanında büyük bir deneyime sahip olan Samsung,Android 1.5 versiyonundan bu yana Android işletim sistemini kullanıyor. Tıpkı diğer Samsung Android modellerinde olduğu gibi Samsung Galaxy Z cep telefonu da TouchWiz kullanıcı arayüzüne sahip.


Samsung Galaxy Z akıllı telefon


Android işletim sistemli Samsung Galaxy Z akıllı telefonun diğer Androidmodellerle ortak diğer özellikleri arasında telefonseverlerin değişik sosyal paylaşım ortamlarından gelen tüm mesajlarının bir arada toplandığı Social Hub ve çok hızlı yazı yazmayı sağlayan Swype teknolojisi yer alıyor.


Samsung Galaxy Z smartphone cep telefonu


540 dakika konuşma süresine sahip olan Samsung Galaxy Z smartphone cep telefonunun stand-by bekleme süresi 620 saat. Samsung Galaxy Z 8 GB dâhili beleğe sahip ve telefonun mevcut beleği 32 GB’a kadar harici microSD hafıza kartları ile genişletilebiliyor.


Samsung Galaxy Z fiyatı


Yeni Samsung Galaxy Z smartphone cep telefonu İsveç’te 440 civarında bir satış fiyatı ile telefonseverlerin beğenisine sunulmuş durumda. Samsung Galaxy Z akıllı telefonun diğer ülkelerde ne zaman ve hangi satış fiyatı ile piyasaya sunulacağı henüz bilinmiyor. Samsung Galaxy Z akıllı telefonun test örneği elimize ulaştığında yüksek çözünürlüklü test fotoğrafları eşliğindeki kapsamlı bir Samsung Galaxy Z incelemesini sizlere sunacağız.

Yağ ve Kalori Yakmanın Kolay Yolları Nelerdir?

Mevsim Yaz olduğu zaman ortaya çıkan kilolardan sonra hepimiz ben nasıl zayıflayacağım diye sormaya başlarız. Peki bunun için ne yapmalıyız  tabiki yağ yakmalıyız ve kalori yakmalıyız. Sizlere Nasıl Kalori ve Yağ Yakarız Sorusunun yanıtını kısaca vermek istiyoruz.


Öncelikle Kendimize İnanmamız, Kendimizi Motive Etmemiz Lazım…
Özel diyet gıdaları almadan ya da spor salonuna gitmeden kilo verebilir misiniz? Evet!


Hayatınızda önemli değişiklikler yaparak, paradan tasarruf ederken emniyetli ve kalıcı bir biçimde kilo vereceksiniz.
Eliniz abur cubura değil, suya uzansın. İştahınızı yatıştırmanın eldeki en ucuz, en emniyetli yolu bu…
Dolapları boş tutun. Hem paradan hem de sizi caydıracak şeylerden tasarruf edersiniz. Etrafınızdaki yiyecek çeşitlerini azaltmanız sizi gereksiz yere atıştırmaktan alıkoyacak.
İlham verici bir şeyler yapın. Kilo verdiğinizde giymekten büyük keyif alacağınız bir elbiseyi buzdolanızın kapağına yapıştırarak kendinizi teşvik edebilirsiniz. Göbeğinize ‘piercing’ yaptırmak da zayıflama azminizi artıracak bir fikir olabilir.
Baharatları dilediğiniz gibi kullanın. Araştırmalara göre, zencefil, kırmızıbiber, pul biber gibi baharatlar ve bunlarla yapılan soslar vücudunuzun yağ yakma kabiliyetini %25 oranında artırabilir.
Kilo vermek için uyuyun. Uykunuzu yeteri kadar almanız, daha fazla enerji elde etmek için yemek yemenizi engeller. Yapılan son bir araştırmaya göre, yeterince uyuyan bir kadının metabolizması %40 oranında artıyor.


Gece mutfak seferlerine bir son verin. Araştırmacılar karanlık odaların ve gecenin karanlığının bizi daha fazla yemeye sevk ettiğini belirtiyorlar. Yataya bir saat erken girmeyi deneyin. Evinizde daha neşeli, parlak ışıklara yer verin, hem daha mutlu olacak hem de daha az atıştıracaksınız.


Kahvaltıyı kesinlikle sektirmeyin. Gün için gereken enerji yakıtınızı almanızı ve öğle yemeğinde kendinizi daha az aç hissetmenizi sağlar.


Doğru bir biçimde atıştırın. Sert bir şeker 20 kalori civarındadır, tüketme süresi 20 dakikaya kadar çıkabilir. 400 kalori içeren bir dondurma külahı ise on dakikaya kalmadan midenizde olur.


İçinizden çılgınca yemek yemek geliyorsa, size kendinizi iyi hissettiren müzikler dinleyin. Araştırmacılar müziğin beyindeki, en sevilen yiyeceği yemenin etkilediği merkezi harekete geçirdiğini belirtiyorlar.


Yeşil çay için. İsviçre Üniversitesi’nde yürütülen bir araştırmanın sonuçlarına göre, yeşil çay içmek vücudun yaktığı kalori miktarını artırıyor. Günde üç fincan içmeye çalışın.


Yediğiniz şeye yoğunlaşın. TV izlerken, bir şeyler okurken, ders çalışırken ya da e-mail’lerinizi yanıtlarken yiyecekleri gözden uzak tutun.


Dışarı çıkın. Günde en az yirmi dakikayı dışarıda oturarak ya da yürüyerek geçirin. Güneş ışığı içinizdeki yeme istediğini kontrol etmenize yardımcı olur.

Boğaz Ağrısı Neden Olur? Nasıl Geçer?

Boğaz Ağrısının Nedenleri Nelerdir – Boğaz Ağrısını Nasıl Geçiririm – Boğaz Ağrısından Nasıl Kurtulabilirim – Boğaz Ağrısının Tedavisinde kullanılan yöntemler nelerdir sorularının yanıtlarını sizler için detaylı bir anlatım ile sunuyoruz.


Boğaz ağrısı neden olur?
En önemli sebebi enfeksiyonlardır. Enfeksiyondan kastettiğimiz mikrobik hastalıklardır. Bunların içinde “akut faranjitler” denilen hastalıklar vardır.


En önemli mikrop grupları, virüsler ve bakterilerdir. İkisinin tedavi yöntemleri birbirinden farklıdır. Özelliksiz virüsler, kendi kendilerine bir hafta içinde tamamen iyileşen hastalıklar iken, bakterilerde antibiyotik kullanımını gerektiren farklı bir tedavi süreci vardır.


Enfeksiyonlar haricinde birçok hastalık boğaz ağrısına sebep olabilir. Örneğin, boğazın kendi enfeksiyonu olmamasına rağmen burunlardan, sinüslerden akan ya da akciğerden kaynaklanan akıntılar boğazda tahrişe yol açarak boğaz ağrısına sebep olabilir.


Boğaz ağrısı hangi hastalıkların belirtisi olabilir?


Boğaz ağrısının en önemli sebebi kronik faranjittir. Yani mikrobik enfeksiyona bağlı olmayan hastalıklar haricinde, boğazın tahrişi sebebiyle ortaya çıkan, boğazdaki mukozanın iltihabıdır.


Bunun altında yatan sebep çok önemlidir. Çünkü hem tedavi sürecini hem de tedavinin nasıl sonuçlanacağını belirler. Kronik faranjite yol açan üç çok önemli faktör şunlardır:

Sigara içmek. (Sigarayı bırakmadığınız sürece tedaviden tam bir netice almak mümkün değildir.)Mide özsuyunun boğaza gelerek orada kimyasal süreçte irritasyona sebep olması ve mukozada yan etkilerin ortaya çıkması. Başka yerdeki enfeksiyonun; yani burun, sinüs ya da akciğer kaynaklı enfeksiyonun boğazdan geçerken öksürük veya balgam gibi şeylerle, irritasyona sebep olması kronik faranjite yol açar.Kansızlık, tiroit ve guatr gibi sistemik hastalıklar. (Bu problemler sonucu boğaz ağrısı oluşabileceği gibi boyun bölgesine yerleşen bazı irritasyonlar da boğaz ağrısına sebep olabilir.)

Boğaz ağrısı nasıl tedavi edilir?


Özellikli bir durum yoksa, boğaz ağrısına sebep olan virüs için antiviral bir ilaç vermiyoruz. Boğaz bölgesini rahatlatacak gargara, pastil gibi lokal tedaviler uyguluyoruz. Hastanın, yiyeceğine içeceğine dikkat etmesini, su alımını yüksek tutmasını tavsiye ediyoruz.


Viral bir enkfeksiyon olduğu için, bağışıklık sistemini desteklemek açısından vitamin ve benzeri ilaçlar kullanılabilir. Çok özel durumlarda, ileride bakteriyel bir enfeksiyona dönüşmesini engellemek amacıyla koruyucu, düşük dozda geniş spektrumlu bir antibiyotik kullanıyoruz.


Bakterilerin sebep olduğu boğaz ağrısı hastalıklarında, o bakterinin tam olarak ne tür bir bakteri olduğunu tespit edersek ona yönelik bir ilaç kullanıyoruz. Genel uygulamamızda, çoğunlukla o bölgede boğaz ağrısı yapabilecek bakteriler bilindiği için, geniş spektrumlu antibiyotiklerle daha yüksek dozda uzun süreli tedavi uyguluyoruz.


Uzun süreden kasıt, 7 ila 10 gün. Bundan daha kısa sürede kesilen antibiyotiklerde, oradaki hastalık kesilmiş olsa bile, kullanılan antibiyotiğe karşı kişide direnç gelişimi başlıyor. Bu, daha sonra gelişecek enfeksiyonların tedavisinde çok önemli bir zorluk olarak karşımıza çıkıyor.


Boğaz ağrısı tedavi edilmezse ne olur?

Boğaz ağrısı akut bir enfeksiyona bağlı ise ve tedavi edilmezse daha ciddi, kronikleşebilecek başka enfeksiyonlara yol açar. Basit bir virüs enfeksiyonuyla başlayıp kronikleşmiş sinüzit ya da kronikleşmiş akciğer enfeksiyonlarıyla uzun yıllar mücadele edilebilir.Altta yatan diğer sebepler açısından değerlendirirsek, boğaz ağrısı sistemik bir hastalığın ilk belirtisi ise çok ciddi yaşam kurtarıcı etkisi vardır. Kişi, o hastalığın diğer şikayetleri ortaya çıkana kadar zamanı kaybetmemelidir.Kronikleşmiş faranjit tedavi edilmezse, hastalığın kendisi ilerlemez ama hastada bıkkınlık yaratabilir ve psikolojik sorunlar oluşabilir.

Boğazı ağrıyan kişi evde ne yapabilir?

Sıvı tüketimini artırmak gerekir.Sigara, kirli hava gibi boğazı tahriş edici nedenlerden uzak durulmalı.Tozlu ev ortamı hem alerji yönünden hem de hastalığı direkt etkileme yönünden zararlıdır.Kullanılacak kumaş ve malzemelerin çok az tutulması ve onlara uygun deterjanlarla makinede yıkanması alerjiye karşı yararlı olur.Boğazın irritasyonunda, evde kullanılacak gargara, sprey ve pastiller faydalıdır. Bunları mutlaka doktor gözetiminde kullanmak gerekir.Tüketilen içeceğin çok sıcak ya da çok soğuk olması zararlıdır, ılık içilmelidir. Yutulması kolay olan yiyecekler; püre, pilav, makarna, lapa gibi besinler yenilmelidir.Gece uyunulan ortamın çok kuru bir havaya sahip olmaması gerekir. Kalorifer peteğinin üzerine havlu konularak ya da sobanın üzerinde bir çaydanlık kaynatılarak odayı nemlendirmek mümkündür.

Boğazı tahriş olmuş biri nelere dikkat etmeli?

Bütün kimyasal irritanlardan, yani sigara, kirli hava gibi şeylerden olabildiğince uzak durması gerekir.Su yönünden zengin bir diyet yapmalı. İçeriğinde çay ve kafein bulunan içeceklerden uzak durmalı. Siyah çayın içinde bulunan tanik asit kimyasal olarak boğaz bölgesinde tahrişe sebep olur. Adaçayı ya da ıhlamuru tercih etmek gerekir.Yattığı odanın çok kuru, çok soğuk ya da çok sıcak olmaması gerekir. Çok sıcak oda, enfeksiyon geçiren birinde terleme ve dolayısıyla su kaybı yaratacağı için, hastalıkla mücadelede vücudun susuz kalması istenen bir şey değildir. Boğaz enfeksiyonu burnu da etkiler ve kişilerin burunları tıkanır. Dolayısıyla ağızları açık uyurlar. Ağza giren hava bademcikleri, dili, ses tellerini, gırtlağı tahriş edebildiğinden buna bağlı olarak ikincil enfeksiyonlar oluşabilir. O nedenle özellikle gece uyunan ortamın çok soğuk olmamasına dikkat etmek gerekir.

Boğaz ağrısı hangi şikayetlerle bir arada görülür?


Boğaz bölgesindeki enfeksiyon, ateş, akıntı, balgam, öksürükle balgam çıkarılması gibi etkilerle devam eder. Muayene bulgularında kızarıklık çıkabilir.


Bademcik iltihabında o bölgede mukozadaki değişikliklikler beyazlık şeklinde görülebilir.


Tükürük salgısında artış, ileriki aşamalarda yutma zorluğu görülebilir. Bu yutma zorluğu ve boğazdaki ağrı başka yerlere de vurabilir.


Kulağa ve boyuna yansıyan ağrılar, boyun kaslarında tutulmalar olabilir. Kansızlık, tiroit, guatr gibi sistemik hastalıkların genel şikayetine benzer şikayetler ve klinik bulgular ortaya çıkar.


Bunların enflamasyonları olarak boğaz ağrıları görülebilir. Aynı zamanda çok uyuma, az uyuma, çarpıntı, terleme, soğuğa-sıcağa gelememe, kilo kaybı- alımı olabilir.


Boğazı ağrıyan kişi ne zaman doktora gitmeli?


Boğazı ağrıyan çocuk, çok küçük yaşlardaysa, şikayet edemeyip sadece ağlayabilir. Aynı zamanda ateşi yükselebilir, kulaklarını tutup kaşıyabilir ya da ellerini ağzına sokmaya çalışabilir, tükürük salgısında artış olabilir, geceleri huzursuz uyuyabilir. Tüm bunlar boğaz ağrısı belirtileri olarak düşünülüp çocuk hemen doktora götürülmelidir.


Boğaz ağrısı; kulak iltihabı, bademcik iltihabı, tükürük bezlerinin iltihabı, akut faranjit gibi çocuklarda ciddi sorunlara yol açabilecek hastalık göstergesi olabilir. Yetişkinlerde ise her boğaz ağrısı için hemen doktora koşmak gerekmez. Doktora gidilmesi gereken durumlar şunlardır:

Bir haftadan uzun süren ağrıAteş yükselmesiHalsizlik, kollarda ve bacaklarda yorgunlukSarı-yeşil renkte balgamÖksürük

Bunlara antibiyotik tedavileri ile bakterilere yönelik tedaviler uygulanması gerekir.


Boğazı ağrıyanlar nelere dikkat etmelidir?

Sıvı tüketiminin en üst seviyede tutulması gerekir. Yani günde 1,5-2 litre su içilmelidir. .Soğuk yiyecek ve içecek tüketilmemelidir.Soğuk havalara uygun giyinmek ve terlememeye dikkat etmek gerekir.Özellikle virüs enfeksiyonlarında vitamin yönünden zengin beslenmek, taze sebze ve meyve tüketmek gerekir.Çok sıcak ve çok acı yiyip içmemelidir.Sigara dumanından uzak durulmalıdır.Çay ve kahve, içeriğinde bulunan kafein ve tanik asit sayesinde boğazın kurumasına yol açar. Bu da boğaz ağrısı tedavisinde istenmeyen bir şeydir.

Her hastalıkta olduğu gibi, boğaz ağrısı da kişiye özel belirtiler gösterir ve kişiye özel tedavi gerektirir. Bu nedenle, şikayetleriniz hakkında bir uzman doktora danışınız.

Göbek eriten sporlar Hangileri?

Havalar ısınıp kışlık elbiseler üzerimizden çıktığında kışın gizem yüzü kilolarımız ortaya çıkıp aaa ne yaptım ben ne kadar kilo aldım dedirtmeye başlar bize. O gün ne yapacağım ben nasıl kiloları vereceğim diye sormaya başlarız kendi kendimize bazen kendimize verdiğimiz soruların yanıtları yetersiz gelince eşe dosta sorarız olmadı internetten araştırır dahada tatmin olmazsak hemen diyetisyene koşarız. Sizlere bugün Göbek  eriten diyetler ve Sporları kısaca tanıtmak istiyoruz.


Yürüme
Yürürken karın kaslarınızı kasılı tutarsanız aktif olarak karın kaslarınızı çalıştırmış olursunuz. Haftada en az üç gün yarım saat yürümek göbek yağlarınızı eritmede faydalı olur. Tabii bu yürüme sahilde salınma şeklinde değil, hızlı ve ritmik adımlarla olmalıdır.


Mekik çekme
Sabah ve akşamları karın kaslarınız acıyana kadar mekik çekmek, karın bölgelerindeki kaslarınızın güçlenmesini ve bu bölgedeki yağların erimesini sağlar. Bunun için sırt üstü yere uzanın ve ayaklarınızı kendinize doğru çekin. Diz bölümünde 90 derecelik bir açı olmalı.


Kollarınızı gövdenizin üzerinde çapraz yapın. Sağ elle sol, sol elle de sağ omzunuzu tutarak ya da ellerinizi başınızın yanlarına sadece parmak uçları değecek şekilde koyarak mekik çekebilirsiniz.


Yüzme
Yüzme, kilo kontrolünü sağlayan en önemli egzersizlerdendir. Bir saat yüzerek ortalama 500 kalori harcayabilirsiniz. Vücudu şekillendirmede önemli bir etkisi olan yüzme sayesinde göbek sorununuzun üstesinden gelebilirsiniz.


Pilates
Karın ve sırt bölgelerini eşit oranda güçlendirip, vücudun üst kısmında sağlam bir iskelet oluşturmayı amaçlayan pilates, germe ve güçlendirme hareketleri ile yapılır. Pilatese başladığınızda birkaç haftada vücudunuzda belirgin bir daralma göreceksiniz. Gövdenizde yağ kütlesi azalırken, kaslarda ince uzun bir gelişme olur. Böylece göbeksiz bir vücuda kavuşursunuz.


Hulahop çevirme
Göbek eritmenin en etkili yollarından biridir hulahop çevirmek. Eğer hulahop çevirmeyi bilmiyorsanız ilk başlarda biraz zor gelebilir, ama öğrendikten sonra hem çok eğlenecek hem de göbek yağlarınızı eriteceksiniz.


Öncelikle şu noktayı vurgulayayım: Sadece diyetle bölgesel zayıflama tam olmaz. Beraberinde özel egzersiz ve bazı özel bitkisel mönüler gerekir. İşte 3 haftada, özellikle göbek-bel bölgesinden incelmeyi sağlayan çok özel bir program… Bu programı 3 hafta uygulayın, 21'inci günün sonunda müthiş incelmeyi hayretle göreceksiniz.


Egzersiz hareketleri


Mekik hareketi
Dizlerimiz bitişik ve ayaklarımız birbirine paralel şekilde tabanları yeri gösterirken iki elimizi enseye koyup hızlı hızlı, sık sık ve kesik kesik hareketlerle karnımız acıyana kadar sabah ve akşam ellişer kez bu hareketi yapıyoruz. Bu hareket özellikle karın bölgesindeki kasları kuvvetlendirir, yağ dokusunu harekete geçirir ve yağların yanmasına yardımcı olur.



Sopalı hareket

Bu harekette de bir sopayı ense kökümüze alıp iki elimizi geçiriyoruz. Ayaklarımızı yere sağlam basıp süratli bir şekilde sağa ve sola doğru daha çok kalçadan yukarısını hızlı bir şekilde döndürerek birkaç dakikada bu hareketleri yapıyoruz. Bu hareket karnın yan tarafındaki kasların şekillenmesi ve göbeğin erimesini sağlar.


Bel kasları için mekik
Bir taraftaki kolumuzu, bükülmüş olan diğer taraftaki dizimize doğru hafifçe, sık sık ve seri hareketlerle yakınlaştırmaya çalışıyoruz. Bu hareketi de birkaç dakika dayanabildiğimiz kadar yapmaya gayret ediyoruz. Daha sonra diğer taraftaki ayağımızı ve kolumuzu değiştiriyoruz. Bu hareket karnın yan tarafına doğru olan kasları çalıştırmak için yararlıdır.


Sabah sporu
35 – 40 dakika tempolu yürüyüş yapın. Bol ter atmaya gayret edin. Ardından yukarda anlatıldığı gibi 15-20 dakika spor.

Haftanın tek günleri bunları yiyin (diğer günler serbest!)


Kalkar kalkmaz: 1 bardak ılık ballı limonlu su (içine yarım tatlı kaşığı bal, 10 damla limon konacak).


Duş: Ham ipek kese veya kabak lifi ile 5 dakika fırçalar gibi göbek, basen, popo, bel sertçe fırçalanacak. 5 dakika kadar susam yağı, kekik yağı, biberiye yağı, melisa yağı ile aynı bölgeye masaj yapılacak.


Kahvaltı: 1 adet kabuklu yeşil elma, 1 adet sert şeftali


Ara: 2 parmak taze dil peyniri yiyebilirsiniz.


Öğle: 1 porsiyon ızgara tavuk (derisiz), bol rokalı yeşil salata (taze soğanlı).


Ara (saat 15.00): 3-4 yulaflı bisküvi.


Ara (saat 17.30): 1 adet yeşil elma.


Akşam: 4-5 kaşık zeytinyağlı fasulye (az yağlı), 1 dilim tam ekmek, mevsim salatası.


Gece: 1 bardak şekersiz tarçınlı ılık light süt. 3-4 fincan rezene çayı, yeşil çay, mısır püskülü, kiraz, avakado yaprağı karışım çayı içilecek.

Yasaklar

Kolalı, şekerli içeceklerKızartmaHayvansal katı yağlar (tereyağı, kaymak, yağlı şarküteriler, yumurtanın sarısı, yağlı süt ürünleri, yağlı etler, tavuk – balık derisi, tam yağlı süt)Alkol (özellikle bira)Beyaz unBeyaz şekerDoğum kontrol haplarıAşırı gündüz uykusuÇikolataYağlı çerezlerCips

Zayıflatıcı çayı elinizden düşürmeyin


Bir su bardağı için 1-2 adet avokado yaprağı, 1 çay kaşığı yeşil çay, küçük bir tutam kiraz sapı ve mısır püskülü, 1 çay kaşığı rezene tohumu sadece 1-2 dakika kaynatılacak ve hafifçe fokurdadıktan sonra 3-4 dakika demlenmeye bırakılacak.


Sonrasında şeker veya tatlandırıcı eklenmeyecek sadece çok ince bir dilim limonla içilecek. Yemeklerden biraz sonra da içebilirsiniz. Akşam yemeği mümkün olduğunca erken yenilecek.


Sabah ise erken kalkmak önemli çünkü erken kalktığınızda metabolizma hızlanır, sabah sporu ise vücudu canlandırır, harekete geçirir.


Dr. Ender Saraç

Kabızlık Neden Olur? – Kabızlık nasıl giderilir?

Sağlık problemlerinin hiç biri hafife alınacak kadar önemsiz değildir. Bu sağlık problemlerinden biride bazı insanların söylemekten çekindiği Kabızlık Problemidir. Peki Kabızlık Problemi Neden olur ve Kabızlık Probleminden kurtulmak için ne yapmamız lazım bunu merak ettinizmi. Sizlere Kabızlık Neden olur,Nasıl Giderilir ve bu sorunun çözümünde hangi yöntemlere başvurabiliriz sorusunun yanıtın vereceğiz.


Kabızlık durumunda nasıl beslenmeliyiz? Beslenme Uzmanı Esra Kurtuluş özellikle diyet yaparken sıklıkla görülen kabızlığın nedenlerini ve kabızlık durumunda beslenmemizde ne gibi tedbirler almak gerektiğini anlatıyor.


Kabızlığı, dışkılama sıklığının azalması ve dışkılama sırasında güçlük çekilmesi olarak tanımlayabiliriz. Özellikle diyet yapan kişilerde yağ ve lifli beslenmenin azalması ile kabızlık şikâyeti daha da artmaktadır.


Kabızlık nedenleri

Yüksek oranlarda rafine şeker tüketimiLifli besinlerin az tüketilmesiDışkılamayı sürekli ertelemekBağırsaklardaki iltihabi bir durum, tümör, kanser gibi nedenlerUzun süren seyahat nedeni ile tembelleşen bağırsaklarİlaçlarGebelik

Kabızlık bulgularını çok iyi değerlendirmek gerekir. Çok uzun süren ve beslenme ile düzene girmeyen kabızlık durumunda mutlaka hekime başvurulmalıdır. Bilinçsizce bağırsakların hareketini artıran laksatifler veya posa içerikli ilaçlar kullanılmamalıdır. Bilinçsizce kullanılan ilaçlar hem bağırsaklarınızın daha da tembelleşmesine hem de vücutta sıvı ve potasyum kaybına neden olmaktadır.


Kabızlığı önlemek için beslenmemizde ne gibi tedbirler almamız gerekir?

Sabahları aç karnına bol su içiniz.Birden ve fazla yemek yemek bağırsakların çalışma düzenini bozduğu için kabızlığa neden olabilir, bunun için azar azar ve sık sık yemek yenilmelidir.Yiyecekler iyice çiğnenmelidir ki, bağırsakta da kolay çözünebilsinler.Su tüketmeyi ihmal etmemek gerekir. Günde 2-3 litre sıvı gıda tüketiniz.Mürdüm eriği, kayısı, erik, üzüm gibi meyveleri yiyebilirsiniz veya kompostosunu içebilirsiniz. Özellikle sabahları su içtikten sonra 4-5 adet kuru kayısı yenmesi tavsiye edilir.Kabızlığa neden olan aşırı şeker ve şekerli yiyecekleri tüketmekten kaçınmalısınız.Kızartma, kavurma gibi yiyecekler kabızlığı tetiklediği için mümkün olduğunca az tüketilmelidir.Öğle ve akşam yemeklerinde çorba içilmesini tavsiye ederim.Et kabızlığı tetiklediği için et-tavuk yerine sebze veya balık tercih edilmelidir.Yoğurt olarak prebiyotik olanları tercih edebilirsiniz.Kabızlığın tedavisinde önemli bir yeri olan fiziksel aktivite için de önerim bol bol yürüyüş yapmanızdır. Ayrıca evde ayaklarınızı karnınıza doğru 15-20 kez itip-çekme hareketi yapmanız yararlı olacaktır.Kola, kahve kabızlığa neden olduğu için tüketimini en aza indirmenizi öneririm.Kuru fasulye, mercimek, nohut gaz yapabileceği ve dışkılamada acı çekmenize neden olacağı için tüketimine dikkat edilmelidir.Bitki çaylarını, bağırsaklarınızı tembelleştirmemek adına, çok sık tüketmeyiniz. Haftada 1-2 bardak içebilirsiniz.En etkili tedbir olan, lif içeren yiyecek tüketiminizi artırın.

Yaz Aylarında Sık Görülen Hastalıklar Nelerdir?

Mevsimler değiştikçe her mevsim kendine özgü hastalıklar ve rahatsızlıklar ile karşımızı çıkıyor, Kışın soğuk algınlığı ve grip zirvedeki yerini kimseye bırakmazken yaz aylarında bu rahatsızlıkların yerini Güneş Çarpmaları, Böcek ısırmaları gibi rahatsızlıklar almaktadır. Bilgi Yuvası Sağlık Birimi olarak sizlere Yaz Aylarında sıkça karşılaştığımız rahatsızlıklar hakkında bilgiler vermek istiyoruz.


Anadolu Sağlık Merkezi yazın sık rastlanan hastalıkları, nedenlerini ve nelere dikkat etmemiz gerektiği hakkında faydalı bilgiler veriyor…


En sık görülen yaz hastalıkları nelerdir?
Yaz aylarında havanın sıcaklığı nedeniyle zamanın büyük bölümü ev dışında, açık havada geçirilir. Bu yüzden, yaz aylarında sıklığı artan bazı sağlık sorunları doğrudan doğruya açık havada bulunmakla ilgilidir: böcek ısırması, güneş veya sıcak çarpması gibi…


Yaz aylarında sıcaklık nedeniyle vücudun büyük kısmının açıkta kalması, kısa kollu ve şort biçiminde giysilerin tercih edilmesi tatarcık, arı, sivrisinek gibi eklembacaklıların sokmasını ve bunlar aracılığı ile bulaşan hastalıkların artmasını kolaylaştırır. Bu hastalıkların bir kısmı sadece böcek ısırığına karşı alerjik bir reaksiyon olarak ortaya çıkabilir ve lokal tedavi ile kısa sürede düzelebilir. Ama sıtma, tatarcık humması gibi hastalıklar özgün tedavi gerektirir.


Yaz aylarında sıcaklık artışı nedeniyle insan, gerek buharlaşma, gerek terleme şeklinde çok miktarda sıvı kaybeder. Bu kaybedilen sıvıyı yerine koymak, susuzluğu gidermek için alınan sıvılar, yaz hastalıklarının bir diğer nedenidir. Özellikle kaynağı bilinmeyen, açıkta satılan veya dağıtılan, denetimsiz içme suları ve bu sularla yıkanmış sebze ve meyveler ‘yaz hastalığı’ deyince aklımıza ilk gelen hastalıkların başlıca sebebidir. Bu hastalıklar arasında ilk sırayı besin zehirlenmeleri alır. Tifo, paratifo, viral hepatit ve yaz ishalleri de bu şekilde bulaşırlar.


Bağırsak infeksiyonları neden yaz aylarında daha sık görülür?
Bağırsak infeksiyonlarının yaz aylarında daha sık görülmesinin bir nedeni, su kaybının artmasına bağlı olarak susama hissinin artması ve bu gereksinimi karşılamak için de temiz olup olmadığına aldırmadan her türlü içeceğin daha fazla tüketilmesidir. Bir diğer nedeni de artan sıcaklık nedeniyle yiyeceklerin daha çabuk bozulmasıdır.


Yaz aylarında kırda piknik yapanlar, çoğunlukla yörede bulunan pınar veya çeşme sularını içme suyu olarak kullanmayı tercih ederler. Oysa bu sulara insan veya hayvan dışkısının ya da atıklarının karışmış olması söz konusudur ve suyu kirletir. Bu kir gözle görülen bir şey değildir. Suda bulunan ve bağırsak infeksiyonları gibi hastalıklara sebep olan mikroplar gözle görülmez. İçme suyu olarak kullanılmasa bile, kirli su ile yıkanmış meyvelere da mikrop bulaşır. Özellikle çiğ olarak ve kabuğu soyulmadan yenilen yiyecekler daha çok risk taşır. Bu suları kullanarak hazırlanan ve içeceklerin içine atılan buz, daha da tehlikelidir.


Yaz aylarında yiyecekler, pişirilmiş olsalar bile, mutlaka buzdolabında saklanmalıdır. Sıcakta kalan ve özellikle açıkta satılan yiyecekler, üzerlerine konan sineklerin mikrop taşıması yanında, mikropların proteinli gıdalar üzerinde daha kolay üremesi yüzünden adeta “zehirli” hale gelir. Bu durumda “yemeğin kokması” aslında o yiyecek üzerinde mikropların aşırı şekilde çoğalmasından başka bir şey değildir. Sütlü ve mayonezli yiyecekler, et, krema bu açıdan oldukça fazla risk taşır. Bu şekilde kirlenmiş suların ve bu sularla hazırlanmış içeceklerin içilmesi; bu sularla yıkanmış salata gibi yiyeceklerin çiğ olarak yenmesi, açıkta satılan veya otel-tatil köyü gibi yerlerde “açık büfe”lerde sergilenen uzun süre açıkta bekletilmiş yiyeceklerin yenmesi bu besinler üzerindeki mikropların bağırsaklara geçerek hastalık yapmasına neden olur.


Yaz aylarında en çok hangi yiyeceklerin tüketimine dikkat etmeliyiz?
En çok dikkat edilmesi gereken yiyecekler açıkta sergilenen, buzdolabında saklanmayan yiyeceklerdir. Açıkta satılan lahmacun, buzdolabında saklanmayan kıyma, süt, yoğurt, kaymak, krema gibi yiyecekler tehlikelidir. Herşeyden önce yiyeceklerin taze olmasına, paketlenmiş olarak pazarlanan yiyeceklerin üzerindeki son kullanma tarihinin geçmemiş olmasına dikkat edilmelidir. Dikkat edilmesi gereken bir başka nokta da elektrik kesintileridir. Elektrik kesintisi nedeniyle, soğukta saklanması gereken yiyeceklerin bir süre “ısınması” içlerinde bulunan ve sayıca az olduğu için sağlığa zarar vermeyecek olan mikropların çoğalmasına ve hastalık yapmasına yol açacaktır. Özellikle hazır dondurmalarda bu noktaya çok dikkat edilmelidir.


Buzdolabında saklanan, ama çok tehlikeli olan bir şey daha var: Buz… İçeceklerin içine atılan buzun hangi sudan yapıldığını bilmek mümkün değildir. Bu nedenle, yaz aylarında serinletici bir şeyler içmek istediğimizde, içine buz atmak yerine, ağzı kapalı olarak soğutulmuş içecekleri tercih etmek daha doğru olacaktır.


Yaz aylarında besinlerle zehirlenen kişi nasıl beslenmeli?
Herşeyden önce, bol sıvı almalı. Sadece su yeterli olmadığından; çay, meyve suları, maden suyu, ayran gibi içecekler verilebilir. İshal tamamen kesilinceye kadar süt içmemek ve sütlü besinlerden uzak durmak doğru olur. Bazı ishalli hastalarda, geçici bir enzim eksikliği nedeniyle, ishal kesilse bile süte tahammülsüzlük görülebilir. Çiğ sebze ve meyve gibi posalı gıdaları yememek, bunun yerine haşlanmış sebze pürelerini, meyve sularını tercih etmek gerekir. Pirinç çorbası, çay, kızarmış ekmek ve beyaz peynir, ızgara et veya köfte, haşlanmış patates, az yağlı makarna yenilebilir. Salçalı ve soslu yiyeceklerden, kızartmalardan kaçınmak gerekir.


Böcek-arı sokması ile oluşan alerjik belirtiler nelerdir?
Bazı insanlar, arı sokmasına karşı doğuştan alerjiktir. Bu kişilerde arı sokması “anafilaktik şok” ve ölümle sonuçlanabilir. Arı sokması yüzünden tansiyonu düşmüş veya şoka girmiş, ya da yüzü-gözü şişmiş, kızarmış, soluk alamaz olmuş bir hastada, aynı olayın tekrarlaması yaşamsal tehlike yaratır. Bu kişiler, arılara karşı daha dikkatli olmalı ve her zaman yanlarında alerjik belirtileri önleyecek adrenalin, kortizon gibi ilaçlar bulundurmalıdırlar. Arıların bulunabileceği ormanlık alanlara giderken kapalı giyinmeli ve tek başlarına gitmemelidirler.


Diğer böcek sokmalarında ortaya çıkan alerjik belirtiler genellikle kaşınma, ağrı, lokal şişlik gibi belirtilerdir. Sistemik belirtiler pek görülmez. Yurdumuzda öldürücü zehri olan zehirli örümcekler yoktur ama, zehirli akrepler bulunmaktadır. Özellikle açık havada ve yerde yatarken veya çıplak ayakla dolaşırken meydana gelen böcek sokmalarında, ağrı ve şişlik artıyorsa hemen bir sağlık kuruluşuna başvurmak gerekir. Yörenin özelliğine göre, yöresel akrep ve yılan zehirlenmelerinin sık görüldüğü bölgelerdeki sağlık ocaklarında, zehrin yayılmasını önleyecek bağışık serumlar bulunmaktadır.


Çocuklarda görülen yaz hastalıkları için anne ve babalara neler önerilebilir?
Çocuklardaki yaz hastalıklarının en sık sebepleri aşırı giydirmeye bağlı aşırı terleme sonucu halk deyimiyle “isilik” veya pişikler; ishal sonucu aşırı su kaybı; böcek sokmaları ve hayvan ısırıklarıdır. İshalden yeterince söz ettiğimiz için ayrıca üzerinde durmayacağım. Burada eklemek istediğim noktalardan biri, anne-babalara “suyun zararlı olmadığını” hatırlatmaktır. Çocuklar yazın bol su içmeli ve sık sık yıkanmalıdır.


Dondurma konusunda ise; dondurma, temiz olarak hazırlanırsa, aslında çok sağlıklı bir besindir. Ama temizlik koşullarına çok dikkat edilmelidir.

Yumurtalık kanseri nedir? Nasıl Tedavi Edilir?

Hanımların karşılaşmış olduğu sağlık problemlerinin başında gelen Yumurtalık kanseri hakkında merak edilenleri sizler için Uzmanımız Prof.D.R Ateş Karateke ile yapılan röportajı sizlere sunuyoruz.


Yumurtalık kanseri nasıl teşhis edilir? Erken teşhis edilme ihtimali var mıdır? Yumurtalıkları aldırmak, kanser riskine karşı korur mu? Yumurtalık kanserine dair merak ettiğiniz tüm soruların yanıtlarını Jinekolojik Onkoloji Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Ateş Karateke veriyor…


Yumurtalık kanseri nedir?
Yumurtalık (over) kanserlerinin çoğu (yüzde 85-90), yumurtalıkların dış yüzeyini kaplayan ve epitelyal adı verilen hücrelerden gelişir. Epitelyal over kanserini oluşturan hücrelerin mikroskop altında görülebilen birçok histolojik çeşitleri vardır. Bu hücreler seröz, musinöz, endometrioid ya da berrak tip hücreler olarak tanımlanırlar.


Bazı hücreler ayırt edici özellikler bakımından zayıftırlar ve bu nedenle “ayırt edilemeyen” epitelyal tümörler olarak değerlendirilirler.


Yumurtalık kanserlerinin yüzde 10-15 beşi yumurtalığın germ hücrelerinde (olgunlaşmamış yumurta hücreleri) ya da seks kord stromal hücrelerinde gelişir.


Yumurtalık germ hücresi tümörleri yumurta üreten hücrelerden gelişir. Germ hücresi tümörleri ergenlik çağındaki kızlarda ya da yirmili yaşlardaki kadınlarda oluşabilir. Bununla birlikte, genel olarak, bunlar ender görülen ve hastalığın seyri iyi olan tümörlerdir.


Yumurtalık stromal hücreleri yumurtalığı bağlayan ve östrojen ve progesteron üreten bağ dokusundan gelişir. Bu tümörler genel olarak diğer tümörlerden çok daha az agresiftirler. Bunlar aynı zamanda ender görülen tümörlerdir.


Yumurtalık kanserinin belirtileri nelerdir?
Yumurtalık kanserinin çoğunlukla belirgin bir semptomu yoktur. Kadınların şikayet ettikleri belirsiz semptomlar karında şişkinlik ve gerginlik, çabuk doyma, iştah kaybı, kırıklık ve keyifsizlik, sık idrara çıkma ve kilo değişimi (kilo kaybı ya da kilo alma) olarak sayılabilir.


Ayrıca, karın rahatsızlığı yaratan ve nedeni açıklanamayan bir “ascite” (karında su toplanması) de görülebilir. Yumurtalık kanserinin kendine özgü semptomları olmadığı için, bu hastalığın belirlenmesi ve tanı koyulması zordur.


Yumurtalık kanserinin tanısı nasıl koyulur?
Yumurtalık kanserinin kesin tanısı için cerrahi müdahale gerekir. Başlangıç ameliyatının iki amacı vardır. Birincisi, yumurtalıklar, rahim ve omentum (bağırsakları örten zar) da dahil olmak üzere, var olan kanserli dokuyu (ya da mümkün olan bölümünü) almaktır. Tüm kanserli dokunun alınabildiği operasyonlarda kurtulma şansı en yüksektir.


İkincisi, tümörün nerelere yayıldığını belirlemek için (hastalığın evresini belirlemek için) dokuları ve onu çevreleyen tümörleri incelemektir.


Menopoz öncesi dönemdeki kadınlarda, tümörün hücre tipine bağlı olarak, daha sınırlı bir ameliyat uygulamak uygun olabilir.


Yumurtalık kanseri nasıl tedavi edilir?
Ameliyatta belirlenen başlangıç tanısından sonra, ilave tedavi histolojik hücre tipi, kanserin evresi, kapladığı alan ve yayılımı ve ameliyat sonrasında kalan tümör parçası da dahil olmak üzere birçok faktöre bağlı olarak değişir.


Tedavi kemoterapi (çoğunlukla kombine ilaçlarla) ya da radyoterapi şeklinde uygulanır. Diğer tedavi seçenekleri arasında immünoterapi (aşı tedavisi) ve gelecekte gen tedavisi sayılabilir.


Yumurtalık kanserinin risk faktörleri nelerdir?
Yumurtalık kanserinin nedenleri bilinmiyor. Bu hastalık, daha çok, endüstriyelleşmiş Batı ülkelerinde yaşayan, özellikle beyaz ve tam hamilelik yaşamamış kadınlarda görülür. Ayrıca talk ve asbest ile temas etmenin de ilişkisi olduğu bildiriliyor. Bunlara ek olarak, yumurtalık kanserinin kısırlıkla da ilişkisi vardır.


Genel olarak, yumurtlamayı azaltan faktörler yumurtalık kanserinde risk azaltıcı olarak ilişkilendirilir. Birden çok kez hamile kalan kadınlarda ya da emziren kadınlarda yumurtlama daha azdır ve bu kadınlarda yumurtalık kanseri oluşumunda azalma görüldüğü belirtilir.


Oral gebelik önleyicilerle sağlanan korunmanın doğru olduğu ve gebelik önleyici hapların kullanım süresi uzadıkça yumurtalık kanserine karşı korunmanın da devam ettiği görülür. Oral gebelik önleyicilerin beş seneden daha uzun süre kullanılması halinde risk azalması yüzde 60'a ulaşır.


Son dönem çalışmalar, bir tür kalıcı doğum kontrol yöntemi olan tubal ligasyon (tüp bağlanması) ameliyatı geçirmiş olan kadınlarda yumurtalık kanserinin oluş sıklığında azalma görüldüğü belirtildi. Bu ilişkinin mekanizması belirgin değildir. Talk içeren pudraların kadın dış jenital organları üzerinde kullanılmasından kaçınılmalıdır.


Yumurtalık kanseri kalıtsal mıdır?
Yumurtalık kanserlerinin kalıtsal değildir. Bununla birlikte, yumurtalık kanseri görülen kadınların yüzde 5-10 oranındaki bölümünde bu hastalığa karşı genetik bir duyarlılık olduğu görülmüştür.


Genel olarak, ailedeki yumurtalık kanseri geçirmiş kişi sayısı arttıkça yumurtalık kanseri geçirme riski de artar. Yumurtalık kanseri olmuş birinci dereceden akrabaya (örneğin, anne ya da kız kardeş) sahip olmak bir kadının yaşamı boyunca yumurtalık kanseri olma riskini yüzde 1.4'ten yüzde 3.1'e yükseltir.


Kalıtsal genetik duyarlılık bakımından en büyük risk altında olan kadınlar kişisel ya da ailesel yumurtalık ve / veya meme kanseri öyküsü olanlardır. Erken yaşta kanser başlangıcı ve çoklu yeni kanser öyküsü olanlar daha büyük risk altındadır.


Ailesel yumurtalık kanseri
Ailesel yumurtalık kanseri başlığı altında toplanan üç farklı sendrom vardır:


Birincisi, yalnızca yumurtalık kanserinin görüldüğü, bölgeye özgü kalıtsal yumurtalık kanseridir.


İkinci olarak, daha yaygın görülen, aynı ailede hem göğüs hem de yumurtalık kanserinin görüldüğü kalıtsal göğüs-yumurtalık kanseri vardır.


Son olarak, aynı ailede göğüs, yumurtalık, endometrial ve diğer kanserlerin görüldüğü Lynch II sendromu vardır.


Bununla birlikte, ailesel yumurtalık kanseri, tüm yumurtalık kanserleri içinde yüzde 5-10 oranındadır. Kalıtsal riskler hakkında daha geniş bilgi almak isteyenler doktorlarıyla genetik test seçenekleri hakkında konuşmalıdırlar.


Yumurtalık kanserini önlemek için ne yapabilirim?
Yumurtalık kanserini önlemeyi garantileyecek bilinen hiçbir yöntem yoktur. Bununla birlikte, erken evrelerde tanı koyulan kadınlarda kurtulma oranı daha yüksektir. Ne yazık ki yumurtalık kanseri erken evrelerde teşhis edilemez.


Yumurtalık kanserini erken teşhis etmek ve böylece erken müdahale etmek için halen hiçbir yöntem mevcut değildir. Yumurtalık kanserinin erken teşhisi için stratejiler geliştirme amaçlı birçok program üzerinde çalışılıyor.


Yumurtalıklarımı aldırırsam yumurtalık kanseri olabilir miyim?
Yumurtalık kanserine yakalanma riski çok yüksek olan kadınlar yumurtalıklarını aldırmayı düşünebilirler. Yumurtalıkların böyle bir koruyucu yöntemle alınmasının yumurtalık kanseri riskini azalttığı görülür.


Birinci dereceden akrabalarından birinde yumurtalık kanseri olan bir kadının bu hastalığa yakalanma riski yaklaşık yüzde 3.1 oranındadır. Bu kadınlar için genel olarak, bir yumurtalıkları çıkarma ameliyatı bağımsız bir ameliyat olarak önerilmez.


Birinci dereceden akrabalarının ikisinde yumurtalık kanseri görülen bir kadının yumurtalık kanserine yakalanma riski yaklaşık olarak yüzde 7’dir ve ancak bu durumda bu ameliyat düşünülebilir.
Genel olarak taşıyıcı olduğu görülen ya da herhangi bir yumurtalık kanseri sendromunu büyük ölçüde hatırlatan aile öyküsü olan kadınlar yumurtalıkların alınması için uygun adaylar olabilirler.


Yumurtalıkların alınması hormon üretim kaybına yol açar ve bunun yan etkileri olabilir. Profilaktik yumurtalık aldırma ameliyatı düşünen bir kadın, doktoruyla olası yan etkiler üzerinde tartışmalıdır.

Kıl Dönmesi Neden Olur? Nasıl Tedavi Edilir?

Oturarak Çalışan Erkeklerin En Sık Karşılaştığı Problemlerden Olan Kıl Dönmesi İle İlgili Olarak, Kıl Dönmesi Nedir, Kıl Dönmesi Neden Olur, Kıl Dönmesininin Tedavisinde Hangi YöntemlerKullanılır, Kıl Dönmesinin Belirtileri Nelerdir,Kıl Dönmesi Ameliyatsız Tedavi Edilebilirmi gibisinden soruların cevaplarını sizlere sunmak istiyoruz.


Kıl dönmesi veya kıl batmasının verdiği acı ile sizi kahrederken hiç kimselere anlatamazsınız bazen derdinizi. Kıl dönmesi nedir? Kimlerde görülür? Vücudun hangi bölgesinde olur? Nedenleri nelerdir ve nasıl tedavi edilir? Pudra.com, kıl dönmesi konusunu araştırdı: Kıl dönmesi hakkında merak ettiklerinizi uzmantv’ye konuşan Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Nihat Bengisu veriyor…


Kıl dönmesi nedir?
Kılların, özellikle kaba etlerin arasındaki oluk içine; sürtünme, kaykılarak oturma sonucu açılan küçük deliklerden içeriye girmesi ve deri altına giren kılların orada enfeksiyon, apse, akıntı, kaşıntı ve pis kokulu ıslaklıklara, çamaşırın kirlenmesine neden olduğu kronik bir enfeksiyon hastalığıdır. Kesinlikle doğuştan değil, sonradan olma bir hastalıktır.


Kıl dönmesi kimlerde görülür?
15-30 yaş arası, kilolu, biraz fazla terleyen gençlerde görülür. Gençlerde hormonal denge cildi olumsuz yönde etkiler ve ciltlerinde akne gibi hastalıklar yapılanır. Kıl dönmesi, uzun süre araba kullananlarda da sık görülür. Artık insanların boyları eskiye oranla daha uzun olduğundan, mevcut araba standartlarına göre uzun geldikleri için, kaykılarak oturmak zorunda kalıyorlar. Dolayısıyla uzun süre araba kullananlar kıl dönmesi hastalığına adaydırlar.


Kıl dönmesi vücudun hangi bölgelerinde görülür?
Vakaların yüzde 95’inde kuyruk sokumu bölgesinde, iki kaba et arasında görülür. Yüzde 5’lik vakada, göbekte ve daha nadiren de koltuk altı gibi kıvrım yerlerinde görülebilir. Ama koltukaltı ve kasık bölgesinde görülen kıl dönmeleri, ter yollarının enfekte olmasından kaynaklanır. Buralarda ter bezlerindeki iltihaplardan dolayı oluşan fistürlerin içine sonradan kıl girmesi sonucu olay daha komplike hale gelir ve bu vakalar, cerrahi müdahale esnasında kıl dönmesi olarak yorumlanabilir. Ama bunlar aslında pis kokulu salgı bezi enfeksiyonlarıdır.


Kıl dönmesinin nedenleri nelerdir?
En önemli nedeni uzun süre kaykılarak oturmaktır. Bu, bilgisayar kullanıcılarının çok fazla tercih ettikleri bir oturma biçimidir. Bu durumda kişi kuyruk kemiğinin üzerine doğrudan oturur ve kuyruk kemiğinin önündeki cilt, sert zemin nedeniyle ezilir. Ayrıca, bu pozisyondayken kaba etler iki tarafa doğru gerilir. İki kaba etin tam orta hattında ciddi bir gerilme oluşur. Gerilen cildin üzerinde minik minik delikler açılır. Bu deliklerden aslında vücudumuzun her yerinde trilyonlarca vardır. Deliklerden kıllar, ter akıntıları çıkar; hava, su girer. İşte bu deliklerin bazıları aşırı gerilme sonucu biraz daha büyür. “Pit” denilen minik delikler, önce çöküntü şeklinde meydana gelir ve bu deliklerden içeriye tesadüfen kıllar içeri girebilir. Önce ayva tüyü denilen sarı tüyler, bunlarla birlikte içeriye bakteriler girer ve cilt altında enfeksiyon, yani apse ve akıntı meydana getirir.


Kıl dönmesi tedavisinde hangi yöntemler kullanılır?
Tedavi yöntemlerinin en başında 150 yıldır başarıyla uygulanan radikal cerrahi vardır. Kıl dönmesi olan bölgede, iri bir baklava dilimi biçiminde hastalıklı noktalar dahil olmak üzere, sağlıklı bazı dokularla birlikte kemiğe kadarki yumuşak dokular alınır.


Bunun tekniği zamanla değiştirilmiştir. Mesela alındıktan sonra bölgenin doğrudan dikilerek kapatılması durumunda sorun çıkabilir düşüncesiyle, özellikle hastalığın nüksetmesini önlemek için 2,5 ay gibi bir sürede bu yer kapatılır. Buna açık tedavi denir.


Son zamanlarda en çok uygulanan yöntem ise eşkenar dörtgen şeklinde kaba etten bir kalın deri alınıp o bölgenin kapatılmasıdır.


Kıl dönmesi operasyonu ne kadar sürer?
Hastane şartı olmaksızın, lokal anestezi altında 20-40 dakikada yapılır. Operasyondan sonraki ikinci gün ve yedinci gün kontol ve pansuman yapılması gerekir.


Kıl dönmesi mutlaka tedavi edilmesi gereken bir rahatsızlık mı?
Kıl dönmesi tedavi edilmelidir. Sık sık apseler, akıntılar, pis kokulu salgı, çamaşırı kirletme, etrafı kokusuyla rahatsız etme gibi sıkıntılar olabilir.


15 yıldan daha uzun süre ihmal edilirse, sürekli kronik enfeksiyon sonucu kanser riski taşıdığı için tedavi edilmelidir.
10 yıldan sonra daha karmaşık, daha zor bir hastalığa dönebileceği için de tedavi edilmelidir. Karmaşık sürece girmişse büyük cerrahi tedavi gerektirir. Birinci aşamadayken tedavisi çok kolaydır oysa.


Kıl dönmesi tedaviden sonra tekrarlayabilir mi?
Kıl dönmesi, ne şekilde tedavi edilirse edilsin tekrar edebilir. Tekrar etmesini önlemek için;

Kılların kuyruk sokumu bölgesinden temizlenmesi,Kıl dönmesine neden olabilecek kaykılarak oturma şeklinden kaçınılması,Duş sonrasında o bölgenin havlu ile silinmesi gerekir.

Bunlar yapılmazsa yüzde 20’ye kadar tekrarlama olasılığı vardır. Kıl dönmesi oluşmuş ve tedavisi olmuş insanların diğer insanlara göre bu hastalığa tekrar yakalanma olasılığı daha fazladır. Bu, bünyenin yatkın olduğu anlamına gelir.


Bazı insanların kılları daha yivlidir; bazılarının cildi akne, sivilce gibi kıl dönmesi hastalıklarına daha yatkındır. Bu kişilerin daha dikkatli olması gerekir.


Kıl dönmesi için kara merhem kullanmak doğru mudur?
Kıl dönmesinin tedavisinde merhemler, özellikle kara merhem çok kullanılır. Bunlara karşı değiliz. Kara merhem antibakteriyel, dezenfektan bir pomattır. Bunun bir zararı yoktur, ama zannedildiği kadar bir faydası da yoktur. Apseleri daha kolay patlatmak gibi bir özelliği de yoktur. Ama eninde sonunda, bir şey sürseniz de sürmeseniz de bütün apseler patlar. Sıcak ortamlarda bakteriyel üreme daha hızlı olduğu için daha kolay patlar. Patladığı takdirde biraz iz bırakma olasılığı vardır. Ama merhem kullanıldığı için iz kalmaz.


Kıl dönmesi tedavisinde gümüş nitrat yöntemi nasıl uygulanır?
Kristal şeklindeki maddelerin, saf su ile eritilerek solüsyon haline getirilip yüzde 20’lik konsantrasyonlarının kıl dönmesi deliklerinden içeri verilip, içerideki hastalığın eritilmesi ve kurutulmasından sonra ince kürekle temizlenmesine dayanır.
Ancak bu yöntem kıl dönmesi vakalarının her derecesine uygun değildir. Hastalığın ikinci ve üçüncü derecesine uygundur.
Birinci derece için hiç gerek yoktur. Tığ gibi basit bir kürekle kılların çekilip oranın ilaçlanarak antibiyotik verilmesi yeterlidir.
İlerlemiş hastalıklarda ise gümüş nitrat yeterli değildir. Ancak yine de çok büyük cerrahi olmayan yöntemler yeterlidir.


Kıl dönmesi operasyonundan sonra hasta nelere dikkat etmelidir?

Kişinin kıl dönmesi görülen kuyruk sokumu bölgesini temiz tutması gerekir. Günde üç kez eliyle veya bir kağıtla bölgeyi silmesi, temizlemesi gerekir. O bölgedeki kıllar da temizlenmelidir. Çünkü oraya düşen kıllar, yeni bir delik bulup tekrar hastalığı oluşturabilir.Asla kaykılarak oturmamak gerekir. Özellikle uzun süre bilgisayar başında ve araba kullanırken oturma pozisyonuna dikkat edilmeli.Çok terleyen birinin pudra ile o bölgeyi silmesi gerekir.Banyo esnasında sırttan veya saçlardan aşağıya su ile birlikte akan kıllar, kaba etlerin arasında kalabilir. Bu kılların da banyodan sonra temizlenmesi gerekir.hakkında, bilgi, nedir, nedemek, nasıl, niçin, nerede, kısa özeti, özellikleri, anlamı, hakkında bilgiler, nelerdir, ne demektir, özeti, örnek, örnekler, performans ödevi, ödev, nedir, neye denir, nerede, nerde, hakkında bilgi, hakkında bilgiler, önemi

 

2011 – 2012 SBS Puanları Düşer Mi?

2010 2011 sbs okul puanlari, meb lise puanlari, saglik meslek sbs puanlari, sbs okul puanlari 2010, sbs okul puanlari 2011, turkiyedeki liseler ve puanlari, 2011 lise puanları düşer mi, lise puanları düşecek mi 2011, 2011 sbs taban puanları düşer mi, 2011 lise puanları düşecekmi, 2011 okul puanları


Her yıl öğrenciler gencecik beyinlerini bilgi ile eğitim ile doldurması gerekirken  sınav stresi ve sınav derdi ile dolduruyor.Bu stres ve dert öğrencinin ne kendini yetiştirmesine zaman bırakıyor nede karar alabilmesine.Sadece şu puanlar düşer mi, bu puanlar nasıl olur, bu sene kazanabilir miyim gibi saçma sapan şeylerle meşgul olur…


Anca bu bir gerçek olduğu için biz yine SBS puanları düşer mi ona bakalım.Düzen böyle ayak uydurmaktan başka çaremiz yok malesef…


Öğrenci arkadaşlarıma tavsiyem şu puan düşer mi bu puan düşer mi diye araştırmaktan ziyade siz elinizden en iyisini yaparak, hedefinizi en yüksek çizgiye koyarak çalışmaya devam edin.Neyi başaramadığınızın peşine düşmeyi bırakıp, neyi başarabileceğinizin peşine düşün…


Het yıl SBS puanların da bir takım oynamalar gözüksede ya okul puanları yükselerek bunu dengeliyor yada ortamalar yükselere bunu dengeliyor.Sonuç olarak SBS puanları düşse de  yükselse de 3-5 puan ya değişecektir yada değişmeyecektir.Bunu bilmekte size hiçbir fayda sağlamayacağı için siz sadece çalışmanıza konsantre olun ve dış etkenleri bir kenara bırakın…Bu sistem değişmediği sürece siz kendi yolunuzu çizmek zorundasınız..Bunun içinde çalışmaktan başka çare bırakmayan bu sisteme ayak uydurmanız gerekecek…

Aradığın Cep Numarası Hangi Operatörde öğren

BTK, yani Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu da bu durumu fark etmiş olacak ki, 2 yılı aşkın bir süredir, hazırladığı özel web sitesi yardımıyla kullanıcılara yardımcı olmaya çalışıyor. Numara Taşınabilirliği Bilgi Sitesi adı altında yayın yapan sitenin ana sayfasında, o ana kadar kaç adet numaranın taşındığı bilgisi ve numara taşınabilirliği hakkında detaylara yer veriliyor. Sorgulama bağlantısına tıklayan kullanıcılar ise, karşılarında basit bir sorgulama ekranı buluyor.


Bu ekrana, başında sıfır olmadan mobil numarayı girmek, doğrulama kodunu yazmak ve “Submit” düğmesine basmak, sorgulamak istediğiniz numaranın hangi operatörde olduğunu anlamanız için yeterli.


Eğer siz de araytacağınız bir numaranın hangi operatörde olduğunu önceden öğrenmek isterseniz, 2 yılı aşkın süredir hizmet verse de çok az kişinin bildiği Numara Taşınabilirliği Bilgi Sitesi’ne göz atmanızı şiddetle tavsiye ederiz.

D.R Ömer Çoşkun Çoçuklar İçin İştah Açan Kür

Günümüzde ailelerin bir çoğunun ortak problemlerinden biri çocuklarının çokta iştahlı olmamasıdır. Bu nedenle aileler sıkıntılı zamanlar geçirmekte ve sık sık Hekim tedavisine başvurmaktadırlar. Bazı aileler ise hekim kontrolünün yanıtı sıra alternatif çözümler aramaktadır. Sizlere bugün ülkemizde alternatif ve bitkisel çözümler denilince ilk akla gelen isimlerden Ömer Çoşkun Hocamızın Çocuklar için iştah açıcı kürünü sunmak istiyoruz.


Çocukların iştahını açmanın ve sağlıklı olmalarının ilk şartı bol oksijen almalıdır. Bu nedenle evimizi ve özellikle çocuğumuzun odası iyi havalandırmak gerekir. Burun tıkanıklığıda çocuklarda iştahsızlık sebebidir. Bu nedenle çocuğumuzun burnu tıkalı ise serum fizyolojik uygulanır. Bunu kendimiz hazırlayabiliriz. Bir bardan kireçsiz suyu cezvede kaynatın ve tam kaynamaya başladığımda çay kaşığının ucu ile içine tuz koyun. Soğuduğunda çocuğunuz burnuna damlatın.


-Taze zencefil, çok iyi bir iştatah açıcıdır. Taze zencefili, yemeklerine ve çorbalarına 1 dilim katın.
- Okaliptüs yağı ile, çocuğunuzun odasında buhar yapın. Suyun içine, bir kaç damla damlatın. Kalorifer peteğinin üzerine koyun.

Kastamonu’daki Tüm Hastanelerin Telefonları

kastamonu ilindeki bütün hastaneler, kastamonuda bulunan hastanelerin listesi, kastamonudaki devlet hastaneleri, kastamonudaki hastaneler, kastamonudaki hastanelerin faks numaraları, kastamonudaki hastanelerin listesi, kastamonudaki hastanelerin rehberi, kastamonudaki hastanelerin telefon numaraları, kastamonudaki hastanelerin telefonları, kastamonudaki tüm hastaneler, kastamonudaki hastaneler, kastamonu daki hastaneler, kastamonu özel sağlık kurumları, kastamonu üniv hastanesi, kastamonuda bulunan hastaneler


Kastamonu’da bulunan bazı hastanelerin telefon ve faks numaralarını paylaştık sizlerle. Böyle bir rehberin elinizin altında bulunması acil durumlarda size kolaylık sağlayacaktır…


Sağlıklı Saç Uzatma Hakkında Öneriler?

Saçlarını Uzatmak isteyen hanımlar için saçları sağlıklı olarak uzatmanın yolları nelerdir. Saçlar Nasıl daha sağlıklı uzatılır sorusunun yanıtını vermek istiyoruz. Saçın hızlı uzaması için gerekli özeni gösterir ve doğru bakımı uygularsanız saçlarınızın daha sağlıklı ve hızlı uzamasını sağlayabilirsiniz.
Saçın hızlı uzaması için;
Saç köklerimiz saç tellerine hayat veren organlarımızdır. Saç köklerimiz normal koşullarda saç tellerine yeni kısımlar ekliyerek saçları uzatırlar. Günümüzde saç yapımını hızlandıracak bir çözüm henüz bilinmemektedir. Bazı ilaçların kullanımı, beslenme bozuklukları stres gibi faktörlere bağlı olarak saç uzamasında yavaşlama olasıdır. Saç köklerinin beslenmesini bozan durumlarda da saç uzaması yavaşlar. Sigara yine damaraları büzücü etkisi ile kan dolaşımını bozan ve besinlerin, oksijenin hücrelere ulaşımını engelleyen bir faktördür.


Dikkat edilecek olursa saç uzamasını olumsuz yönde etkileyen faktörler yaşantımızda sık karşılaştığımız faktörler.


Saç yapımı ile ilgili olarak bazı vitaminlerin önemli olduğu günümüzde biliniyor. Ancak bu vitamin ve mineraller günlük beslenmemiz yolu ile zaten alınan vitaminlerdir. Zaman zaman takviye olarak bu tip vitaminlerden almak eksiklik varsa düzeltir. Saçların uzamasını hızlandırmak için yapılacak en iyi şey saçların uzamasını azaltan faktörler ile savaşmaktır.


Saçın hızlı uzaması için sağlıklı beslenme, özellikle sebze ve meyvaların ağırlıklı olduğu beslenme tarzları, bol su içmek, düzenli ve yeterli uyku çok önemlidir. Stress yine salgılattığı adrenalin gibi hormonlar yolu ile damarlarda daralmaya yol açar ve saç köklerinde beslenmeyi bozar. Stresi düşürecek önlemlerde saç uzaması açısından önemlidir. Sigara içerdiği nikotin ve karbon mono oksit gazı ile olumsuz etkileri olan bir faktördür. Nikotin damarları daraltırken, karbon mono oksit gazı kanda oksijen taşınmasını bozarak hücre beslenmesini bozarlar. Yeterli besin ve oksijen alamayan saç köklerinin normal üretimlerini yapması zordur. Saç derisine uygulanacak sıcak havlular, hafif masajlar bu bölgede dolaşımı arttıtacak ve saç köklerinin normal beslenmesini sağlayacaktır.

hakkında, bilgi, nedir, nedemek, nasıl, niçin, nerede, kısa özeti, özellikleri, anlamı, hakkında bilgiler, nelerdir, ne demektir, özeti, örnek, örnekler, performans ödevi, ödev, nedir, neye denir, nerede, nerde, hakkında bilgi, hakkında bilgiler, önemi

 

Selülit Hakkında Merak Edilen Tüm Sorular ve Yanıtları

Hanımların hiçte sevmediği görsel bir problem olan Selülit Problemi hakkında merak edilen tüm soruların yanıtlarını siz bilgi yuvası takipçileri için bir araya getirmeye çalıştık. Sizlerin Selülik Hakkında Merak ettiği yanıtını aradığı sorular var ise bize iletişim kısmından yollamanız yeterlidir.


SELÜLİTTEN NASIL KORUNULUR?

Gün içinde 1500 kalorinin üzerinde almayınKan dolaşımınızı hızlandıracak bütün sporları yapmaya çalışın. Özellikle koşu, tempolu yürüyüşTükettiğiniz besinlerin vitaminlerinin büyük bir kısmının A ve B vitamini olmasına özen gösterin zira A ve B vitaminleri selülitleri vücudunuzda barındırmaz.Vücudunuzda ödem oluşmaması için bol bol beyaz ve kırmızıturp, maydanoz, kereviz, çilek ve pilav tüketin.Tuz tüketimi ödem oluşumuna davetiye çıkarır bu sebeple günde 1 çay kaşığından daha az tuz tüketmeye özen gösterin.Alkol, sigara ve günde 2 fincandan fazla kahve tüketmemeye özen gösterin.Selülitlerin yerleşebileceği bölgelere aroma kokulu yağlar ile masaj yapın yada yaptırın.Günde 10 dakika saunaya girin

SELÜLİT TEŞHİSİNİ KENDİMİZ KOYABİLİR MİYİZ?


Evet. Vücudunuzda iki elinizle kıstırdığınız bölgede portakal kabuğu görüntüsü oluşuyorsa artık selüloitli birisiniz. Ancak iki elinizle bölgeyi kıstırmadan ilk bakışta görülen portakal kabuklarınız varsa acilen selülit tedavisine başlamanızın zamanı gelmiş demektir


SELÜLİT KADINLARDA HANGİ BÖLGELERE YERLEŞİR?


Aslında vücudun hemen hemen bütün bölgesine selülitler yerleşebilir. Ancak en çok selülit görülen bölgeler üst arka bacaklar, sırt bölgesi, kolların ön yüzü, göbeğin alt kısmı


SELÜLİT REJİMLE GEÇER Mİ?


Kesinlikle hayır. Çünkü selülit yeme içme ile değil kesinlikle kendine has tedavi şekilleri ile yok edilebilen bir tür hastalıktır.


SELÜLİT AĞRILI MIDIR?


Aslında evet. Ancak selülitlerin liflere yaptığı baskı ne kadar çok ise ağrıda o kadar çok olur. Çoğu zaman bacaklarda hissedilen ağrıların selülitlerden kaynaklanabileceğini düşünmeyiz ancak çok belirgin selüloitler var ise bunlar bacak ağrılarına sebep olabilir


ZAYIF KADINLARDA SELÜLİT OLUR MU?


Kesinlikle evet. Zira selülit zayıflık ya da şişmanlıkla alakalı bir sorun değildir. Selülit sağlıksız beslenme ve sporsuz bir hayatın sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır.


SELÜLİTİN NEDENLERİ NEDİR?


1-Hormonal sebebler


2-Genetik olması


3-Kan dolaşım bozukluğu


SELÜLİTİN OLUŞMASINDA DİĞER SEBEPLER NELERDİR?

·         Sinir sistemi bozuk insanlarda selülit daha çok görülür·         Karaciğer fonksiyonları tam düzgün çalışmayan insanlarda selülit oluşumu fazladır·         Kan dolaşım bozukluğu olan insanlarda selültler baş gösterir

Bilgi Yuvası

hakkında, bilgi, nedir, nedemek, nasıl, niçin, nerede, kısa özeti, özellikleri, anlamı, hakkında bilgiler, nelerdir, ne demektir, özeti, örnek, örnekler, performans ödevi, ödev, nedir, neye denir, nerede, nerde, hakkında bilgi, hakkında bilgiler, önemi

Bebeği Kundaklamanın Zararları



Prof. Dr. Feyyaz Akyıldız, kalça çıkığı diye tanımlanan hastalığın erken tanı konulup tedavi edilmediği takdirde kalıcı sakatlıklara yol açabildiğini belirterek, Türkiye’de 100 kişiden 1’inde kalça çıkığı görüldüğünü söyledi.
Doğumsal kalça çıkığının muayene ile teşhis edilebildiği gibi muayene bulgusu olmadan da seyredebildiğini kaydeden Akyıldız, 1980’li yıllarda kalça ultrasonunun bulunmasının erken tanı ve teşhisi beraberinde getirdiğini belirtti.


Akyıldız, şu bilgileri verdi: “Ultrasonun devreye girmesiyle birlikte kalça çıkığında hiç muayene bulgusu olmayan formları tanımaya başladık. Böylece erken önlem www.hayalci.net almaya, hastalığı erken dönemde, hastaya zarar vermeden sorunsuz tedavi etmeye başladık. Aksi halde bu tür olgular 1 yaşında çıkık olarak karşımıza çakıyordu, ne zaman çocuk yürümeye başladı, hastalık aksama ile fark ediliyordu, tedavisi güçleşiyordu.


Yaban Mersini Faydaları – Şifalı Bitkiler



Bilinen yan etkileri olmayan ve ikinci dünya savaşına kadar giden kanıtlanmış araştırma sonuçları ile yaban mersini ekstresi (bilberry extract) göz bozuklukları ve görüş sorunlarının tedavisinde yaygın şekilde kullanılacak bir bitki haline gelmektedir.


Avrupa’da bitki uzmanları idrar yolu enfeksiyonları, böbrek taşları ve diyare gibi çeşitli şikâyetleri tedavide uzun zamandır yaban mersinini kullanmaktalar. Yaban mersini güçlü bir antioksidan olarak da bilinir ve gözlerdeki ve vücudun başka kısımlarındaki hücreleri serbest radikallerden ve toksinlerden korumada da kullanılabilir. Yabanmersini takviyeleri günümüz tıp kültüründe, özellikle katarakt www.hayalci.net ve gece zayıf görme dâhil görme bozuklukları tedavisinde hızla artan bir şekilde popüler hale gelmektedir.


Sinema’da Bugün : Harry Potter ve Ölüm Yadigarları



Yedinci ve son Harry Potter kitabı “Harry Potter ve Ölüm Yadigarları”, sinemaya iki bölüm halinde uyarlandı. Serinin son filmi, ağırlıklı olarak serinin baş kötüsü Lord Voldemort (Ralph Fiennes) ve Harry Potter (Daniel Radcliffe) arasındaki savaşa odaklanıyor. Seri boyunca takip ettiğimiz Harry Potter, arkadaşları Ron (Rupert Grint) ile Hermione (Emma Watson); iksir hocası Severus Snape (Alan Rickman) ve koruyucularından Remus John Lupin (David Thewlis) gibi birçok karakterin akıbeti de bu son filmde belli oluyor.


Yönetmen David Yates’in Potter evrenini sinemaya aktarırken www.hayalci.net geçirdiği onca zaman, son filmin hakkını vermesini ve Potter sevenleri hayalkırıklığına uğratmayacak bir finale imza atmasını sağlıyor.


Simav’da 4.2 Büyüklüğünde Deprem Oldu!



Simav’da, 5,4 kilometre derinlikte oluşan sarsıntıyı hissederek çadır ve evlerinden çıkan vatandaşlar, bir süre dışarıda bekledi.Yaklaşık 70 bin kişinin yaşadığı ilçe genelinde 25 bine yakın kişi çadırlarda barınıyor.Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü verilerine göre, saat 04.31’de merkez üssü Simav olan 4,2 büyüklüğünde deprem kaydedildi.


Deprem, Kütahya il merkezi, Tavşanlı, Gediz, Şaphane, Pazarlar, Emet ve Hisarcık ilçelerinde de hissedildi.
Kütahya’nın Simav ilçesinde, 19 Mayıs’ta yaşanan 5,9 büyüklüğündeki www.hayalci.net depremin artçı sarsıntıları devam ederken, saat 04.31’de meydana gelen 4,2 büyüklüğündeki sarsıntı vatandaşlar arasında korku ve endişeye yol açtı.


Rüyada Altın Görmek – Rüya Tabirleri



Altın bilezik: Saygınlığın artması anlamına gelir.
Altın saat: Çalıştığınız işyerinde suistimaller olacağı anlamına gelir.
Altın yüzük: Hareketleriniz ve davranışlarınız yüzünden arkadaşlarınız tarafından eleştirileceğiniz anlamına gelir.


Sağlıklı olmaya işarettir. Bir başka yoruma göre de; bolluğa, sıkıntı ve dertlerinizden kurtulmaya ve isteklerinize yakın zamanda kavuşacağınıza işarettir.


Altın bilezik takmak: Yüklü www.hayalci.net bir mirasa konacağınıza işarettir.


Altın bozdurmak: Üzüntü ve sıkıntılarınızın artacağına işarettir.


Müslüm Gürses Tanrı Ne Yapsın Şarkı Sözleri



7 Mayıs 1953'de Şanlıurfa’nın Halfeti ilçesi’nin Fıstıközü Köyü’nde kerpiç bir evde dünyaya geldi. Annesinin adı Emine’dir. Babası Mehmet Akbaş rençberlik yapar, türkü söylemeyi sever, bağlama çalardı. Akbaş çiftinin Müslüm’den sonra Ahmet ve Zeyno adında bir erkek, bir de kız çocukları oldu.
Müslüm Gürses’in çocukluğunun ilk yılları Şanlıurfa’da geçti. Gürses üç yaşındayken ekonomik nedenlerden dolayı ailecek Adana’ya göç ettiler.

Asktan yüzümüz gülmedi diye
Tanriya bu isyan bu sitem niye
Hepimize cani o verdiyse
Kul günahkarsa tanri ne yapsin


Ömrümüz bitse bizim bitmez derdimiz
Hiç kiymet www.hayalci.net görmememis içten sevgimiz
Sonunda kadere isyan etmisiz
Kul vefasizsa tanri ne yapsin


Geldik dünyaya binbir ümitle
Sansimiz yoksa ümit ne yapsin
Sevdik birini kismetim diye
Seven vefasizsa tanri ne yapsin


Kıdem Tazminatı Kaldırılıyor



Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı yeni programa göre, hükümet yeni iktidar döneminde kıdem tazminatını kaldırmaya kararlı. 61. Hükümet Programı’nın işsizlikle mücadeleye ayrılan bölümünde kıdem tazminatınının kaldırılacağı ve yerine bir fon kurulacağı ilan edildi. Programda, “İşçilerin büyük çoğunluğunun alamadığı, işletmelerin üzerinde ödeme baskısı oluşturan, çalışma hayatının en önemli soru alanlarının başında gelen kıdem tazminatı sorunu, kazanılmış hakları koruyan ve bütün işçilerin kıdem tazminatı garanti altına alan bir fon oluşturularak çözülecek” denildi.


İşveren yeni kurulacak bu fona her ay personel başına belli bir yüzde oranında prim ödeyecek. İşten çıkarılan çalışan, tazminatını patronu yerine bu fondan alacak. Fon, devlet güvencesinde olacak. Hükümet part time işçi, evden çalışma, çağrı üzerine çalışma gibi işçi kesiminin tepki www.hayalci.net gösterdiği çalışma modellerini de hayata geçirecek.


Fındıklı Düğme Kurabiye Tarifi – Kurabiye Tarifleri



Gereken Malzemeler
-1 Paket Margarin
-1 Limon Kabuğu Rendesi
-1 Yumurta Sarısı
-4 Çorba Kaşığı Pudra Şekeri
-1 Kabartma Tozu
-1 Vanilya
- Aldığı Kadar Un


Kurabiye Üzeri İçin
-1 Yumurta Akı
-Dövülmüş Fındık
-Böğürtlen Marmelatı


Kurabiye’nin Hazırlanışı
Karıştırma kasesine iyice yumuşamış margarini alın.
Üzerine pudra şekerini, kabartma tozunu, vanilyayı limon kabuğu rendesini, yumurta sarısını ve yavaş yavaş alabildiği kadar unu ekleyin.
Hamur toparlanınca ceviz büyüklüğünde kopartıp yuvarlayın.
Önce yumurta akına daha sonra pirinç fındığa batırın.
Ortasını parmağınızla çukurlaştırıp tepsiye alın.
170 derecede pişirin. İlk sıcaklığı çıktıktan sonra içine marmelat doldurun.


Fıfa 2012 Oyun Hileleri



Öncelikle trainer’ı çalıştırın, ardından oyuna girin ve ana menüdeyken F1'e basın.”Activated” sesini duyduğunuzda trainer aktif hale gelmiş demektir. Sonra numpad 1,2,3… basın.
Tuşlar
Numpad 1: Artan Para
Numpad 2: Artan İş Güvenliği
Numpad 3: Artan Fan Bağlılığı
Numpad 4: 1. Takıma +1 Gol Arttır
Numpad 5: 1. Takıma -1 Gol Eksilt
Numpad 6: 2. Takıma +1 Gol Arttır
Numpad 7: 2. Takıma -1 Gol Eksilt
Numpad 8: 999 Özellik Noktaları (Pro Modda)
Notlar
Numpad 1,2,3: Menejer ekranındayken basın, ardından Ofis ekranına geçin.
Numpad 8: Pro Moddayken kullanın.Aktif hale getirin, ardından Boost Player
ayarlarındayken 999 puan eklendiğini göreceksiniz.


Diyarbakır’da Çatışma 13 Asker Şehit Oldu!



BDP’nin yemin krizinin aşılması için Ankara’da görüşmeler yapılırken, İmralı’da Öcalan’dan barışçı mesajlar gelirken bugün Diyarbakır’dan gelen haber Türkiye’nin yüreğini yaktı.


Hazro’da Jandarma Karakoluna önceki akşam rüketatarlı saldırı düzenleyen teröristleri arayan askeri birlik pusuya düşürülerek saldırıya uğradı. Saatler süren çatışmada 13 asker şehit oldu, ikisi ağır 7 asker de yaralandı.Bölgede askeri hareketlilik geçtiğimiz hafta ikisi asker üç kişinin kaçırılmasından sonra başladı. Yoğun bir operasyon ve takibin olduğu bölgede sıcak çatışma bugün yaşandı.


Çatışma halen yer yer sürüyor. Diyarbakır’dan kalkan helikopterler çatışma bölgesinde teröristlerle sıcak temas kuran
birliklere destek veriyor.


Silvan’daki çatışmada 3'ü uzman erbaş 13 asker şehit oldu, 7 yaralı var
PKK’lı teröristlerin ikisi asker üç kişiyi kaçırmasından sonra bölgede operasyonlar yoğunlaşmıştı.
Son olarak Hazro’da jandarma karakoluna roketli saldırıdan sonra teröristlerin peşine düşülmüştü.
Çatışma Bayrampaşa beldesi ile Kurt ilçesi arasındaki dağlık bölgede çıktı ve saatler sürdü.
Çatışmadan sonra bölgede orman yangını da çıktı…
Çatışma haberi üzerine Başbakan Erdoğan İstanbul ziyaretini iptal etti ve Başbakanlık’ta Genelkurmay Başkanı Koşaner ve MİT Müsteşarı Fidan ile tolantıya girdi.


Fabl Türünden Örnek Kitaplar? İsimleri

Fabl Türünden Örnek Kitaplar? İsimleri


1. Ağustosböceği ile Karınca
2. Karga ile Tilki
3. (yasak kelime kullandınız) ile Kuzu
4. Tavşanla Kaplumbağa
5. (yasak kelime kullandınız) ile Köpek
6. Tilki ile Leylek
7. Horoz ile Tilki
8. Kedi ile Fareler
9. (yasak kelime kullandınız) ile Leylek
10. Tarla Faresi ile Kent Faresi
11. Kurbağa ile Korkak Tavşan
12. Güvercin ile Karınca
13. Değirmenci Oğlu ile Eşeği
14. Ayının Dostluğu
15. Altın Yumurtlayan Tavuk
17. Tilki, Horoz ve Karga
18. Fino ile Eşek
19. Yarasa ile Gelincikler
20. Aslan ile Sinek
21. Horoz ile İnci

hakkında, bilgi, nedir, nedemek, nasıl, niçin, nerede, kısa özeti, özellikleri, anlamı, hakkında bilgiler, nelerdir, ne demektir, özeti, örnek, örnekler, performans ödevi, ödev, nedir, neye denir, nerede, nerde, hakkında bilgi, hakkında bilgiler, önemi

 

Farkına Varılamayanlar

“Amacını yitirmiş insan, geçmişini unutmuş gençlik, ahlakını kaybetmiş toplum, yolda hızını alamayıp ilerleyen kendini kaybetmiş bir yol çizer. Çünkü onu engelleyen ne bir söz ne de  yavaşlatan bir engel vardır.”
Geçmişimizin bilinci ile atalarımızın yolunda ilerleyeceğimizden şüphemiz olmamalı. Şüphe insanı boşluğa sürükler ve boşluğu da kendi amaçları ile dolduran insanlar olur. Senin görevin bu boşlukları kendin doldurmak olmalı. Okuyarak, araştırarak, dinleyerek. Her söze sözün olmalı. Anlamalısın herkesi ve o şekilde davranmalısın.
Geçmişimizin izinde gitmenin gericilik olmadığını insanlara anlatmalıyız. 600 yıl dünyaya hüküm süren bir milletin evlatları olarak, anlatacak bir çok şeyimiz olmalı. Cahil insanların akıl vermesi olayını sonlandırmalıyız. Cahil insanın vereceği akılla yoluna devam eden insanın, o cahilden bir farkının olmadığını bilmeliyiz. Çağdaşlık ile sapkınlık arasındaki farkları görmeliyiz. Mehmet Akif Ersoy ne iyi demiş; “Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar.” Medeniyetlerinden utançla bahsettiğimiz toplumların, medeniyet içindeyiz. Soyunmayı sanat, dekolteyi moda, aldatmayı maharet bilen toplumun nesillerini düşünemiyorum. Aslında bir Hıristiyan birliği olan Avrupa Birliği’ne o zaman kesin gireriz şüpheniz olmasın. Takke giyip, çarşafa bürünün değil kastım. Ne zaman kendinize gelin dese birileri, sana ne diyip kenara çekiliyoruz. Her şeyin bir adabı bir üslubu var dengede duramıyoruz.
Bir kanalda haber programında, namaz kılan çocukların haberini gösteriyorlar. Bilmem kaçıncı yüzyılın Türkiye’sinde bu olur mu diye. Yüz yıl kavramı çağdaşlık simgesi olduğu için, İslam’ın  ilanından bu yana ne kadar zaman geçse o kadar eskiyor maalesef. Peki bu haberi izleyip yorumlayanların içki içip gayri ahlaki şeyler yapan gençlerden ne kadar haberi var ? Aynı şeyleri de onlar içinde düşünebilirler mi acaba ? Peki, namaz da kılın demiyorum. Ama namazın gericilik davranışı olduğunu düşünen insanların, bunun aksine gayri ahlaki şeyler yapması ne kadar doğru ? Dininin gereğini yerine getirmeye çalışanlar ve bunun aksini düşünenler, herkesin hatası olabilir. Bunu düzeltmek yerine, karşı bir duruş sergilemek kime ne kazandırır ?

.
Bir kesim diyor ki sen gericisin İran’da yaşa, bir kesimde sen çok ilericisin Avrupa’da yaşa. Türkiye’de kim yaşayacak peki ? Hani nerde ortak değerlerimiz ? Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran oluşturan değerler. Kimine iman gücü, kimine göre de akıl ve strateji ile kazanılmış zaferlerimizde kimler yer aldı ? Dedelerimiz, ninelerimiz… Çok mu çağdaştılar kazandılar ? Ya da çok mu gericilerdi de kaybettiler ? Her kesimden insanımızın gurur duyduğu Çanakkale zaferimizde, manevi gücün arkasında kaç kişi duruyor ? Herkes kendine yorumluyor. Peki mabedimizin başkenti Çanakkale’deki gençlerin içler acısı durumunu hiç gördünüz mü ? 18 Mart akşamı, alkolünü alan, kız arkadaşını alan sahilde. O atmosferi yaşamak için orda değiller yanlış anlamayın. Havai fişekler havada, bir kalabalık kutlama havasında ve değişik noktalarda ahlak dışı davranışlar.  Diğer günlerdeki yaşantılarından bahsetmeyeceğim. Çünkü kişi hak ve özgürlüklerine karışmış olurum. Ama o gün 18 Mart 1915’in yıl dönümünde bu rezilliği göz ardı etmem en büyük karaktersizlik olurdu. Bir Fatiha bekleyen şehitlerimizi bu şekilde anmayı açıklayacak ya da destekleyecek bir insan varsa dinlemeyi ne isterdim. O acizliğini görmeyi. Ama genelde olmaz bunu açıklayıcı bir şey, çünkü anlamsızdır. Eğer çağdaşlık buysa, Allah beni uzak etsin bir mağarada barbar olarak yaşayım. Bunun vebali ile atalarıma hesap vereceğim o anı utançla bekleyim. Aynı zihniyet ölülerini anmada da içip eğleniyor. Bu da başka bir kesim. Şahit oldum. Yok, yok bunların dedeleri nineleri kazanmış olamaz bu zaferi. Öyleyse eğer, toprak altında sızlayan şehit kemikleri de yoktur. Rahat olun.
Atatürk hepimizin atası, belli bir kesimin değil. Onun inancı ve fikirleri ile buraya geldiğimiz aşikar. Ama şuan dini ahlak ve kültürümüzden uzak bir noktadayız. Atatürk’ü peygamberleştiren bir kesim insanları bu değerlerinden uzaklaştırdı maalesef. Eğer dinde kontrolden çıkıyorsa din değildir, ama insanoğlu da kendiyle çok baş başa kalıyorsa da din nerdedir ? İslam Cumhuriyet kurulmadan nice yıllar önce tebliği edilmiştir. Bir çok savaş da bu inançla kazanılmıştır. Çanakkale zaferinin sadece akla ve ideolojiye bağlanması bağnazlıktan başka bir şey değildir.
Ortak değerlerde birleşemiyoruz. Din bir kesimin, Atatürk bir kesimin, bayrağımız da bir kesimin. Herkes bir yere çekiyor bunları. Ortada kalan boşluğu da yabancı güçler çok güzel dolduruyor. Bizi birbirimize düşürmek için çok rahat hareket ediyorlar. Yeri geliyor inandığımız şeylerden şüphe ettiriyorlar. Bu onların başarısı mı ? Hayır bizim acizliğimiz. Sıkı duramıyoruz. Hayatın zorluğunu aşmak zaferdir. Kolay yaşamak ise sıradanlık. Değerlerinin savaşını vermek ve ortak noktada birleşmek zaferimiz olacaktır. Ama yok ben sıradan kuralsız yaşamak istiyorum diyorsan yolun açık emin ol. Ama hızını alamayıp bir gün çarparsan bir yere döne yine gel. Biz sabırlı bir milletiz.
Yılmaz Erdoğan
Kişisel Gelişim Yazılarımızda Bu gün sizlere Yılmaz Erdoğan Arkadaşımızın güzel bir makalesini sunduk.
hakkında, bilgi, nedir, nedemek, nasıl, niçin, nerede, kısa özeti, özellikleri, anlamı, hakkında bilgiler, nelerdir, ne demektir, özeti, örnek, örnekler, performans ödevi, ödev, nedir, neye denir, nerede, nerde, hakkında bilgi, hakkında bilgiler, önemi

Felek Nedir – Felek Hakkında

Felek Nedir – Felek Ne Demektir – Felek Tanımı – Felek Anlamı – Felek Hakkında Bilgileri Konumuz içinde bulabilirsiniz.
1 . Gök, gökyüzü, sema.
2 . Dünya, âlem.
3 . Talih, baht, şans:
“Felek oyun etmişti onlara, yiğitlerden ikisi uyuyakaldı.”- C. Meriç.
4 . Askerî mızıkada zilli bir müzik aracı.
‘Felek’ Nedir Ve Anlamı…
Felek, gök demektir. Çoğulu eflaktır. Dünyaya da felek denir. Şarkı ve türkülerde geçen Kahpe felek deyimi, dünya değil de, ilah kastediliyorsa küfür olur. Bazı sözlüklerde felek, doğa üstü güç olarak tarif edilmektedir. Bu da çok yanlıştır.
Felek hakkında birçok deyim vardır. Bazıları şöyle:
Feleğin çemberinden geçmek, başından çeşitli olaylar geçip çok tecrübe sahibi olmak, bu yüzden zorlukların üstesinden gelmek.

Felek, kimine kavun yedirir, kimine kelek, kimi rahat, kimi sıkıntı içinde yaşar.
Feleğin sillesini yemek, kötü durumlara düşmek, perişan olmak, felakete uğramak.


.

Feleğini şaşırmak, ummadığı bir durumda kalmak, şaşkına dönmek.
Felekten bir gece çalmak, güzel bir gece geçirmek.

Felek yâr olsa, şartlar uygun giderse.
Feleğe baş eğmez, hiç kimseye müdarası yok.
Felek dönektir, dünyaya güven olmaz.

Ecelim gelmeden öldürdün felek, dünyanın kahrı beni zamansız öldürdü anlamında kullanılıyorsa da yanlıştır. Kimse eceli gelmeden ölmez.
Feleğin her işi aksinedir deyimini İmam-ı Rabbani hazretlerinin şu sözü güzel açıklamaktadır: Dünya, insanın gölgesine benzer. Kovalarsan kaçar, kaçarsan kovalar.

Acı olaylara maruz kalmayan, her istediğini yapacağını zanneder anlamında denir ki:
Feleğin sillesini yemeyen bir baş,
Elini demir sanır, yumruğunu taş.

O Ses Türkiye Yarışması Başvuru Formu?

Yine bir Acun Medya Yarışması Olan O Ses Türkiye YArışması Yakın zamanda karşımızda olmaya hazırlanıyor sizin gözdeniz olacağını düşündüğümüz bu yarışma hakkında bilgi yuvası olarak öncelikle sizi format hakkında bilgi sahibi yapalım dedik. Sonrasında ise  yarışmaya nasıl başvuracağınızı kısaca anlatacağız.
Acun O Ses Türkiye Yarışması, Acun The Voice
O Ses Türkiye, Acun Ilıcalı’dan bir yarışma programı daha geliyor..
Acun Ilıcalı çeşitli yabancı kanallarda reyting rekorları kıran projeleri Türkiye’de yapmaya başladığından beri hep keyifle izlenmekte ve sıkı bir takipçi kitlesi oluşmakta. Bununla beraber Acun Ilıcalı, çeşitli medya organlarına verdiği röportajlarda Eylül’de yeni bir program başlayacağını belirtiyor.
Bu program Acun’un gözünde “Yeni Popstar” tabi farklı şeyler izlemek seyirci açısından da çok önemli.
O Ses Türkiye Programı Nedir?

.
Acun Ilıcalı: “O Ses Türkiye” isimli bir format aldım. Hollanda’da reyting rekoru kırmış bir reality show. Eylülde başlıyor. Bu kez jüri de yarışıyor. Yarışmacıları jüri seçiyor ve bir takım oluşturuyor. Kimin yarışmacısı birinci olursa o kazanmış oluyor. Jüri sahneye ters oturuyor, ters oturup yeteneğin sesini duyduğu zaman ancak sesini beğenirse düğmeye basıp koltuğu döndürüp yetenekle göz göze gelebiliyor. Ve bu şekilde ancak takımını alabiliyor. Adı da o yüzden “O Ses Türkiye“.
Acun Medya yeni projesi ile Ekim ayından itibaren Show TV ekranlarından Türkiye’nin en iyi sesini arayacak. Yayınlandığı ilk ülke olan Hollanda’da izlenme rekorları kıran ‘Voice of’, Amerika’da da yayına başladığı ilk günden itibaren büyük başarı elde etti.
Türkiye’nin en iyi seslerinden 4 ünlü sanatçının koçluk yapacağı yarışmada başarı için göz önünde bulundurulan tek unsur sesiniz.
Eğer Türkiye’nin en iyi sesi ben olabilirim diyorsanız; hemen başvurabilirsiniz.
O Ses Türkiye Yarışmasına Başvuru Formu
hakkında, bilgi, nedir, nedemek, nasıl, niçin, nerede, kısa özeti, özellikleri, anlamı, hakkında bilgiler, nelerdir, ne demektir, özeti, örnek, örnekler, performans ödevi, ödev, nedir, neye denir, nerede, nerde, hakkında bilgi, hakkında bilgiler, önemi Etiketler: 16 07 2011 ses yarısmaıs, o ses acun medya, o ses türkiye acun yarısma, o ses türkiye b aşvuru formu, o ses türkiye hakkında bilgi, o ses türkiye son başvuru tarihi

Türk adı nerden gelir? Türk Adının Tarihçesi?

Türk Adının Nereden Geldiğinin Damarlarında Türk Kanı Taşıyan ve Ülkesini Seven Türküm diyen herkes merak etmiştir ve Etmelidir. Köklerini unutan milletler hiç bir zaman için millet olma vasfını kazanamazlar çünkü. Sizlere Bugün Türk Adının Tarihçesini ve Kökenini anlatacağız.
Türk Milleti’nin tarihi insanlık tarihi kadar eskidir. “Türk” sözü tarihin en eski çağlarından beri kullanılıyordu ve belirli bir kavmin yada kavimler birliğinin adı olarak mevcuttu.
Türkler’in köklü ve çok zengin bir tarihe ve kültüre sahip olması nedeniyle birçok bilim adamı “Türk” adının nereden geldiği hakkında araştırmalar yapmış, bu araştırmalar neticeside Türk adı ilk defa MÖ. XIV. yy’da “Tik” vveya “Tikler” adıyla geçmeye başlamıştır. Diğer bir görüşe göre ise Türk adı MÖ. XIV. yy’dan öncede varolduğudur. Zira Türk ırkının tarihi insanlığın tarihi kadar eskidir. Bu gerçeği kavmi ve milli mitolojilerde ve tarihi oluşumlarda izaheden eski kayıtlarda görmek mümkün olmaktadır.
Türk ırkının çok eski olması nedeniyle Türk adının nerden geldiği hakkında birçok iddia ve görüşler ileriye sürmüşlerdir. Buna göre,
-Heredotos’un doğıu kavimleri arasında zikrettiği TARGİTAB’lar.
-İskit topraklarında doğdukları söylenen TYRKAE’ler
-Tevratta adı geçen Togarma’lar.
-Eski Hint kaynaklarında tesadüf edilen TURUKHA’lar veya THRAK’lar
-Esiki Ön Asya çivili metinleride görülen TURUKKU’lar.
-Çin Kaynaklarında MÖ. I.yy’da rol oynadıkları belirtilen TİK veya Dİ’ler
Bizzat “Türk” adını taşıyab Türk kavimleri olarak gösterilmektedir.
İslam kaynaklarında yer alan İran menşeli “Zend – Avesta” rivayetleri ile İsrail menşeli “Tevrat” rivatetleride Nuh Peygamber’in torunu olan Yafes’in oğlu “Türk” ile İran rivayetlerideki Feridun’un oğlu “Türac” vveya “Tur”un soyu türk adını taşıyan ilk kavim olarak gösterilmek istenmiştir.
“Avesta”da yer alan “Ebül Beşer”den (1) ,Cemil ve oğu Ferdiun’dan bahsedilmektedir. “Ferdidun ülkesi Salm, Irak ve Turak (Türk) ismindeki üç oğlu arasında pay etmiştir. Salma!a bugünkü İran ve havalisi, Irak’a bugünkü Irak ve havalisi ,Turak’a ise Orta Asya ve Çin havvalisi düşmüştür. Feridun ölünce Irak, Salm’a saldırarak İran ve havalisini almış,dahasonra Turak’a saldırmıştır.
Irak, Turak’ı yenememiş, savaş bunların torunlarına uzanan dek senelerce sürmüştür. Sonunda Turak’ın torunu “Afrasyap”(2) Irak torunun “Muncihir”i mağlup ederek Ceyhun nehri sınır kabul edilen bir anlaşma yapmıştır. Bu tarihten sonra ceyhun nehri doğusunda “TURAN”, batısına da “İRAN” denmiştir.
Tevrat rivayetleride ise Nuh tufanından sonra Nuh peygamber dünyayı üç oğlu arasında pay etmiş.Yafes’e Orta Asya ve Çin ülkeleri düşmüş,Yafes ölürken tahtını sekiz oğullarından biri olan “TÜRK” e bırakmıştır.
Görülmektedirki Hz. Adem devrina yakın zamanlarda Turak(Türk)’den İran-Turan savaşlarından ve Alp Er Tunga gibi büyük bir Türk Başbuğunndan ve Saka İmparatorluğu Kağa’nından bahsedilmektedir. Yukarıda mitoloji ve tarihi kayıtlar içerisinde yer alan “Türk” kelimeleriden ,Türk adının nekadar eski olduğu ortyaya çıkmaktadır.
MÖ XIV. yy’da yer alna “Tik”ler ile dünyada mevcut olan medeniyetlerin en eskisi olan MÖ. VII. yy. da Orta Asya’da kurulan “Anav” medeniyeti de Türkler tarafından kurulmuştu. O halde Türkler MÖ. XIV. yy’da Tik’ler , MÖ. VII. yy’da Anavlar ,MÖ IV yy’da Sakalr ile tarih kayıtlarında yer almaktadır.
Türk kelimesinin yazılı olarak kullanılması ilk defa MÖ 1328 yılında Çin tarihide “Tu-Kiu” şeklinde görülmektedir.
MÖ. I yy’da Roma’lı yazarlardan biri olan Pompeius Meala’nın Azak Denizi kuzeyinde yaşayan halktan “Turcae” olarak bahsetmesi ile ilk defa yazılı olarak karşılaşıyoruz.
Türk adının tarih sahnesine çıkışı MS VI yy’da kurulan Kök-Türk Devleti ile olmuştur. Orhun kitablerinde yer alan “Türk” adı daha çok “Türük” şeklide gösterilmektedir. Bundan dolayı Türk kelimesini Türk Devleti’nin ilk defa resmi olarak kullanılan siyasi teşekkülün Kök-Türk imparatorluğu olduğu bilinmektedir. Kök-Türkler’in ilk dönemlerinde Türk sözü bir devlet adı olarak kullanılmışken,sonrada Türk millietini ifade etmek için kullanılmaya başlanmıştır.
MS. 585 yılında Çin İmparatoru’nun KÖK-TÜRK Kağanı İşbara’ya yazdığı mektupta”Büyük Türk Kağanı” diye hitap etmesi, İşbara Kağan’ın ise Çin İmparatoruna vverdiği cevabi mektupta “Türk Devleti’nin Tanrı tarafından kuruluşundan bu yana 50 yıl geçti” hitapları Türk adını resmileştirmiştir.
Kök-Türk yazıtlarında Türk sözü daha çok “Türk Budun” şeklide geçmektedir. Türk Budun‘un ise Türk Milleti olduğu bilinmektedir. Dolayısıyla türk adı bu dönemlerde bir topluluğun veya kavmin isminden ziyade ,siyasi bir mensubiyeti belirleyen bir kelime olarak görülmektedir. Yani Türk soyuna mensup olan bütün boyları ve toplulukları ifade etmek üzere milli bir isim haline gelmiştir.

Jomsocial Related Videos (Advanced)

Jomsocial Related Videos (Advanced)This is a Jomsocial module which displays Related Videos from the category which is being played. This Module uses advanced search of videos by extracting keywords from title of the videos and displaying similar videos not only from one category but all the categories.Check the Demo Here.Customisation Options:-1. You can customise the thumbnail Width.2. Number of Videos to Display.3. Whether to show thumbnails or not.4. Whether to show number of Hits or not.5. Whether to show title or not.6. Whether to Display Creator or not.Note:- For any major issues you can mail to admin@joomlaseo.org. If unsatisfied with the extension because of any technical issues you will get a refund of 50% back within 5 days of your Purchase. But please post your issues in the Forum first.



View the original article here

Canni Embed Videos

Canni Embed VideosPlease refer this page for detailed description and usage list of this plugin: http://joomla2day.blogspot.com/2011/07/how-to-use-canni-embed-videos.html



View the original article here

Javascript Calendar

Javascript CalendarThis is a Javascript-based calendar with advanced features wich can show dates from january 1, 1900 to december 31, 2199. This is made possible by using date functions that I've been written. The reason to use Javascript is that the page doesn't have to be reloaded when selecting a diffrent month or year.Easy change of month and year through drop-down lists and return to todays date through a link.It is possible to fully customize The calendar through parameters:Select if images of the moonphases shall be shown in the calendar, how and if week numbers shall be shown, the first day of the week, the religious day of the week and its style wich is possible to change through its CSS parameters (all calendar parts has its own CSS parameter wich makes it easy to personalize the calendar to make it blend in on your site).Can handle all types of flag days, feastdays and public holidays, even moveable ones. This is possible by coding the feast days and save them in a file. This feature is also language dependent. You can choose when the feastday shall occur, the available options are :First, second, third or last sunday to saturday in a month.First sunday to saturday from a specific date.Days before or after Easterday, specify 0 days for Easterday itself.A fixed date and monthChoose how the feastday shall be shown in the calendar by using diffrent styles wich is selected through a parameter in the feastday code , possible selections are: if it's a public holiday or not or if it's a minor feast day.Choose if the feastday is a public flag day or not and you can choose to display the feast day between specific years or if it shall occur every second, third etc. year.I've translated swedish public holidays, flag days and feastdays to english. To make the swedish flag appear on a non swedish site you must set the parameter Languagedependent flag image in the group Flag image to No



View the original article here

Superfish Menu

Superfish MenuSuperfish is an enhanced Suckerfish-style menu jQuery plugin that takes an existing pure CSS drop-down menu (so it degrades gracefully without JavaScript) and adds many features.Style:- vertical- horizontal- nav-bar



View the original article here

Position Hider

This Is Joomla Simple Extensions Which Prevents to view the Joomla Module Positions ie It disable The ?tp=1 functions.



View the original article here

SporoPay payment module for VirtueMart

SporoPay payment module for VirtueMartSporoPay is the Slovak payment system for online and secure payments. Using of the SporoPay conveniently provides of small payments on the Internet environment and for traders secure immediate payment for goods and services in electronic commerce.



View the original article here

Custom YouTube Playlist

Custom YouTube PlaylistCustom YouTube PlayList : Youtube playlist is very useful module , by using this module you can create your own custom youtube playlistFeatures :1 - All browser compatible.2 - Add Number of custom youtube List3 - Add Width and height (Full configurable)Please Feel Free to contact us for any query or doubt :)



View the original article here

AllInOne PayPal IPN & PDT

AllInOne PayPal IPN & PDTView and manage your PayPal IPN and PDT transactions. You will be able to view payments that you have received (i.e. transactions) for a specific period, export transactions to excel, generate BuyNow Buttons, prevent fraud by activating security plus more. The dashboard gives you a summary of your total gross revenue, total fee and your resulting net revenue. The AllInOnePayPal component promotes testing by allowing you to integrate your PayPal test account. Thus enabling you to test your PayPal purchases before going live.



View the original article here