NEM VE YAĞIŞ
Suyun gaz haline su buharı ya da nem denir. Havadaki su buharının esas kaynağı okyanus, deniz, göl, bataklık, akarsular, buzullar, bitkiler ve toprakta oluşan buharlaşmadır.
Mutlak Nem
1 m3 havanın içindeki su buharının gram olarak ağırlığına mutlak nem denir. Higrometre denilen aletle ölçülür. Havadaki nemi gram olarak ifade eder. Buharlaşma miktarını ölçen alete evaporimetre denir .
Havadaki mutlak nem miktarı buharlaşma koşullarına, hava kütlesinin ağırlığına, denize göre konumuna ve yükseltiye göre değişir.
Mutlak nem; deniz kenarlarında, Ekvatoral bölgede, ormanlık alanlarda daha çokken; karaların iç kısımlarında, step bölgelerde azdır.
Maksimum Nem
1 m3 havanın sabit sıcaklıkta taşıyabileceği en yüksek nem miktarıdır. Doyma noktası da denir.
NOT: Sıcaklık arttıkça havanın taşıyabileceği nem miktarı da artar.
Maksimum nem Ekvatoral bölgede çok, kutuplarda azdır.
Bağıl Nem (Nispi Nem)
Belli bir sıcaklıkta bulunan su buharı miktarının, havanın o sıcaklıkta taşıyabileceği maksimum su buharı miktarına bağıl nem ya da oransal nem denir.
Bağıl nem havanın neme doymuşluk noktasını gösterir.
Havadaki bağıl nemi, hava içindeki mutlak nem miktarının artması ya da havanın soğuması sonucu maksimum nem miktarının azalmasıyla artar. Bu durumda buharlaşma azalır, bulutluluk artar ve bir süre sonra hava doyma noktasına ulaşınca yağış başlar.
NOT: Bağıl nemle havanın sıcaklığı ters orantılıdır.
Hava Kütlesi
Atmosferin sıcaklık ve nem bakımından aynı özelliği gösteren geniş parçalarıdır. Örneğin; Ekvator’dan kutuplara doğru giden hava kütleleri sıcak ve nemli iken, kutuplardan Ekvator’a doğru giden hava kütleleri soğuk ve kurudur.
Cephe
Sıcak ve soğuk karakterli hava kütlelerinin karşılaşma alanlarına cephe adı verilir. Karşılaşma alanları (cepheler) bol yağışlı alanlardır. Yeryüzündeki yağışların önemli bir bölümünü cephe yağışları oluşturur.
YAĞIŞ
Yoğunlaşma: Havadaki nemin soğuma sonucunda katı ya da sıvı hale geçmesi olayıdır. Yoğuşma da denir.
Yoğunlaşan su buharının yeryüzüne düşmesi olayına yağış denir. Pluviometre denilen aletle ölçülür.
Yoğunlaşma ve yağışın meydana gelmesi havanın nem bakımından doyma noktasını aşmasına bağlıdır. Havadaki bağıl nemin %100’e ulaştığı noktaya doyma noktası denir. Doyma noktasına ulaşınca hava su buharının fazlasını taşıyamaz. Fazla olan su buharı katı ya da sıvı olarak yeryüzüne düşer.
Sis ve Bulut
Hava kütlesinin yeryüzüne dokunan bölümlerinin soğuması sonucu sis oluşur. Sisler genellikle durgun ve kararlı hava kütleleri içindeki yoğunlaşmış su taneciklerinin asılı bir biçimde havada kaldığı ortamdır. Nemli hava kütlesinin sıcak yerlerden soğuk yerlere geçmesiyle sisler oluşur. Sis yerle temas halinde olan buluttur.
Havada asılı halde bulunan su taneciklerinin oluşturduğu kümeye bulut denir.
Bulutluluk nefometre ile ölçülür.
Yüksekliklerine Göre Bulutlar
1.Alçak Bulutlar (Stratüsler): Yeryüzünden 3 bin metre yüksekliğe kadar olan bulutlardır. Genelde koyu renklidir. Sağanak olmayan yağışlar bu bulutlar tarafından oluşur. Kar yağışlarına da neden olurlar. Yoğuşma, hızlı ve kısa sürede olursa küme şekilli, yoğun yağış bırakan bulutlar oluşur. Eğer yoğuşma yavaş ve uzun sürede olursa tabaka şekilli ve uzun süren çisenti şeklinde yağış bırakan bulutlar oluşur.
2.Orta Bulutlar (Kümülüsler): 3 bin ile 7 bin metre yükseklikleri arasında yer alırlar. Alt kısımları genellikle düz ve siyahtır. Genellikle beyaz renktedirler. Kümeler biçimindedir. Dolu ve sağanak yağışlar bu bulutlardan oluşur.
3.Yüksek Bulutlar (Sirüsler): 7 bin metreden daha yüksekte, büyük bir bölümü seyrek buz iğneciklerinden oluşmuş, saydam tüy gibi bulutlardır. Yağış getirmezler.
YAĞIŞ ÇEŞİTLERİ
Yükselici hava hareketleri sonucunda havanın içinde nemin yoğuşarak yeryüzüne düşmesiyle yağmur, kar ve dolu yağışları oluşur.
Havadaki nemin 0 °C’nin üzerindeki su damlacıkları halinde yoğuşarak yeryüzüne düşmesiyle yağmuroluşur. Buluttaki su tanecikleri ilk aşamada çok küçük boyutlardadır. Havanın soğumasıyla bu tanecikler birleşir, boyutları büyür ve ağırlaşırlar. Ardından yer çekiminin etkisiyle yere düşerek yağmuru oluştururlar.
Yoğuşma 0 °C’nin altında ise kar oluşur. Dikey doğrultuda aniden yükselen hava hareketleri sonucunda havanın içindeki soğumuş su damlacıkları ani bir şekilde donarak buz küreler haline gelir. Böylelikle doluoluşur.
Havadaki nemin yeryüzünde yoğuşmasıyla oluşan yağışlar çiy, kırağı, kırçtır.
Çiy, ilkbahar ve sonbahar gibi mevsimlerde hava içindeki nemin yeryüzünün soğumuş yüzeylerinde su damlacıkları halinde yoğuşmasıyla oluşan damlacıklardır. Bu yoğuşma 0 °C’nin altındaysa kırağı oluşur. Buz kristalleri şeklindedir.
Su buharının aşırı soğuk havalarda yoğunlaşıp cisimlerin üzerini buz tabakası şeklinde kaplamasıyla kırçoluşur. Kırağıdan farkı buz kristallerinin tabakalar oluşturmasıdır.
OLUŞUMUNA GÖRE YAĞIŞLAR
Suyun gaz haline su buharı ya da nem denir. Havadaki su buharının esas kaynağı okyanus, deniz, göl, bataklık, akarsular, buzullar, bitkiler ve toprakta oluşan buharlaşmadır.
Mutlak Nem
1 m3 havanın içindeki su buharının gram olarak ağırlığına mutlak nem denir. Higrometre denilen aletle ölçülür. Havadaki nemi gram olarak ifade eder. Buharlaşma miktarını ölçen alete evaporimetre denir .
Havadaki mutlak nem miktarı buharlaşma koşullarına, hava kütlesinin ağırlığına, denize göre konumuna ve yükseltiye göre değişir.
Mutlak nem; deniz kenarlarında, Ekvatoral bölgede, ormanlık alanlarda daha çokken; karaların iç kısımlarında, step bölgelerde azdır.
Maksimum Nem
1 m3 havanın sabit sıcaklıkta taşıyabileceği en yüksek nem miktarıdır. Doyma noktası da denir.
NOT: Sıcaklık arttıkça havanın taşıyabileceği nem miktarı da artar.
Maksimum nem Ekvatoral bölgede çok, kutuplarda azdır.
Bağıl Nem (Nispi Nem)
Belli bir sıcaklıkta bulunan su buharı miktarının, havanın o sıcaklıkta taşıyabileceği maksimum su buharı miktarına bağıl nem ya da oransal nem denir.
Bağıl nem havanın neme doymuşluk noktasını gösterir.
Havadaki bağıl nemi, hava içindeki mutlak nem miktarının artması ya da havanın soğuması sonucu maksimum nem miktarının azalmasıyla artar. Bu durumda buharlaşma azalır, bulutluluk artar ve bir süre sonra hava doyma noktasına ulaşınca yağış başlar.
NOT: Bağıl nemle havanın sıcaklığı ters orantılıdır.
Hava Kütlesi
Atmosferin sıcaklık ve nem bakımından aynı özelliği gösteren geniş parçalarıdır. Örneğin; Ekvator’dan kutuplara doğru giden hava kütleleri sıcak ve nemli iken, kutuplardan Ekvator’a doğru giden hava kütleleri soğuk ve kurudur.
Cephe
Sıcak ve soğuk karakterli hava kütlelerinin karşılaşma alanlarına cephe adı verilir. Karşılaşma alanları (cepheler) bol yağışlı alanlardır. Yeryüzündeki yağışların önemli bir bölümünü cephe yağışları oluşturur.
YAĞIŞ
Yoğunlaşma: Havadaki nemin soğuma sonucunda katı ya da sıvı hale geçmesi olayıdır. Yoğuşma da denir.
Yoğunlaşan su buharının yeryüzüne düşmesi olayına yağış denir. Pluviometre denilen aletle ölçülür.
Yoğunlaşma ve yağışın meydana gelmesi havanın nem bakımından doyma noktasını aşmasına bağlıdır. Havadaki bağıl nemin %100’e ulaştığı noktaya doyma noktası denir. Doyma noktasına ulaşınca hava su buharının fazlasını taşıyamaz. Fazla olan su buharı katı ya da sıvı olarak yeryüzüne düşer.
Sis ve Bulut
Hava kütlesinin yeryüzüne dokunan bölümlerinin soğuması sonucu sis oluşur. Sisler genellikle durgun ve kararlı hava kütleleri içindeki yoğunlaşmış su taneciklerinin asılı bir biçimde havada kaldığı ortamdır. Nemli hava kütlesinin sıcak yerlerden soğuk yerlere geçmesiyle sisler oluşur. Sis yerle temas halinde olan buluttur.
Havada asılı halde bulunan su taneciklerinin oluşturduğu kümeye bulut denir.
Bulutluluk nefometre ile ölçülür.
Yüksekliklerine Göre Bulutlar
1.Alçak Bulutlar (Stratüsler): Yeryüzünden 3 bin metre yüksekliğe kadar olan bulutlardır. Genelde koyu renklidir. Sağanak olmayan yağışlar bu bulutlar tarafından oluşur. Kar yağışlarına da neden olurlar. Yoğuşma, hızlı ve kısa sürede olursa küme şekilli, yoğun yağış bırakan bulutlar oluşur. Eğer yoğuşma yavaş ve uzun sürede olursa tabaka şekilli ve uzun süren çisenti şeklinde yağış bırakan bulutlar oluşur.
2.Orta Bulutlar (Kümülüsler): 3 bin ile 7 bin metre yükseklikleri arasında yer alırlar. Alt kısımları genellikle düz ve siyahtır. Genellikle beyaz renktedirler. Kümeler biçimindedir. Dolu ve sağanak yağışlar bu bulutlardan oluşur.
3.Yüksek Bulutlar (Sirüsler): 7 bin metreden daha yüksekte, büyük bir bölümü seyrek buz iğneciklerinden oluşmuş, saydam tüy gibi bulutlardır. Yağış getirmezler.
YAĞIŞ ÇEŞİTLERİ
Yükselici hava hareketleri sonucunda havanın içinde nemin yoğuşarak yeryüzüne düşmesiyle yağmur, kar ve dolu yağışları oluşur.
Havadaki nemin 0 °C’nin üzerindeki su damlacıkları halinde yoğuşarak yeryüzüne düşmesiyle yağmuroluşur. Buluttaki su tanecikleri ilk aşamada çok küçük boyutlardadır. Havanın soğumasıyla bu tanecikler birleşir, boyutları büyür ve ağırlaşırlar. Ardından yer çekiminin etkisiyle yere düşerek yağmuru oluştururlar.
Yoğuşma 0 °C’nin altında ise kar oluşur. Dikey doğrultuda aniden yükselen hava hareketleri sonucunda havanın içindeki soğumuş su damlacıkları ani bir şekilde donarak buz küreler haline gelir. Böylelikle doluoluşur.
Havadaki nemin yeryüzünde yoğuşmasıyla oluşan yağışlar çiy, kırağı, kırçtır.
Çiy, ilkbahar ve sonbahar gibi mevsimlerde hava içindeki nemin yeryüzünün soğumuş yüzeylerinde su damlacıkları halinde yoğuşmasıyla oluşan damlacıklardır. Bu yoğuşma 0 °C’nin altındaysa kırağı oluşur. Buz kristalleri şeklindedir.
Su buharının aşırı soğuk havalarda yoğunlaşıp cisimlerin üzerini buz tabakası şeklinde kaplamasıyla kırçoluşur. Kırağıdan farkı buz kristallerinin tabakalar oluşturmasıdır.
OLUŞUMUNA GÖRE YAĞIŞLAR
ortamda yeryüzünde ısınan hava dikey yönde yükselir. Bu şekilde hava içindeki nemin soğumasıyla yağış oluşur.
Dünyada en çok Ekvatoral iklim bölgelerinde görülür.
Ülkemizde İç Anadolu Bölgesi’nde ilkbahar aylarında görülür. İç Anadolu’da bu tip yağışlara kırkikindi yağışları da denir. İlkbahar ve yaz aylarında yağan dolu da bu şekilde oluşur.
2.Orografik (Yamaç) Yağışlar: Yatay yöndeki hava hareketlerinin yüksek dağlarda karşılaştıkları yerlerde dağ yamaçları boyunca yükselmeleriyle oluşan yağışlardır.
Orta kuşak karaların batı kıyılarında, Güneydoğu Asya’da (Muson Bölgelerinde) görülür.
Ülkemizde en çok Doğu Karadeniz ile Batı Karadeniz kıyılarında görülür.
3.Cephe (Frontal) Yağışları: Soğuk ve sıcak hava kütlelerinin karşılaşma alanlarında, sıcak havanın soğuk hava üzerinde yükselmesiyle oluşan yağışlardır.
Yeryüzündeki yağışların önemli bir bölümünü bu tip yağışlar oluşturur. Dünyada en çok 60°. Enlemler çevresinde görülen yağışlardır.
Türkiye’deki sonbahar ve kış yağışlarının büyük bir bölümü bu şekilde oluşur. En çok Akdeniz Bölgesi’nde görülür.
YERYÜZÜNDEKİ YAĞIŞ DAĞILIŞI
Yağışın yıl içindeki dağılışına yağış rejimi denir. Ekvatoral iklim ve ılıman okyanusal iklimde yağış rejimidüzenlidir. Bazı bölgelerde ise düzensizdir (Akdeniz iklimi, Muson iklimi gibi). Aynı miktarda yağış alan noktaların birleştirilmesi ile elde edilen eğrilere izohyet (eş yağış eğrileri) denir.
Yeryüzündeki yağışların dağılışı üzerinde;
- Hava kütlelerinin özelliği
- Yerşekilleri
- Yükselti
- Basınç koşulları
- Denize göre konum
- Okyanus akıntıları etkilidir.
Dünyanın en çok yağış alan bölgelerinde yıllık yağış miktarı 1000 mm’den fazladır.
Dünyada en çok yağış alan bölgeler;
Ekvatoral bölge, Güneydoğu Asya, Orta kuşak iklimin batı kıyılarıdır.
Dünyada en az yağış alan bölgeler;
Dönenceler çevresindeki Büyük Sahra, Meksika, Arabistan, İran, Atama, İran, Atakama, Kalahari ve Avustralya çölleri, Orta Asya, kutuplar ve Asya ile Kuzey Amerika’nın denize uzak kesimleridir. Yıllık 250 mm’den az yağış alırlar.
Harita: Yeryüzündeki yağışların dağılışı
Yorum Gönder